MAHKEMESİ : İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 11/03/2014NUMARASI : 2012/55-2014/58Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 28.04.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı vekili Av.A.. İ.. Y.. geldi. Karşı taraftan davacı vekili Av. E.. A.. geldi. İhbar olunan ve vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; taraflar arasında 08.04.2010 tarihlik Elektrik Enerjisi Tedariki ve Tüketimine ilişkin sözleşme bulunduğu ve Ocak 2011 tarihinden itibaren davacıya gönderilen faturalardan kayıp-kaçak bedeli adı altındaki ödeme kalemlerine istinaden, sözleşme ve mevzuata aykırı tahsil edilen 246.813 TL'nin fatura tarihlerinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; tahakkukun mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacının elektrik hizmeti alan tüketici konumunda olduğu, ticari faaliyet amacı olmadığı, enerji satmak ya da enerji paylaşımı yolunda mesleki faaliyet yürütmediği, olayın konusunun Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmektedir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir.Somut olaya gelince; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinin, tacir olan davacı şirketin ticari faaliyetleri için elektrik tedarik etmek üzere aktedildiği anlaşıldığından, davacı tüketici tanımına uymadığı gibi olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin de uygulanması mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerinin görevi içindedir.Hal böyle olunca, mhakemece, işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.