Dava dilekçesinde takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde; trafikte davalı adına kayıtlı aracın İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından 16.11.2005 tarihli tutanakla davacı şirkete ait otoparka çekildiği, otomobilin 16.11.2005 ila 04.09.2008 tarihleri arasında otoparkta kaldığı, trafikten men edilip yediemin olarak davacıya teslim edilen araç için Trafik Vakfı Ücret Tarifesine göre belirlenen ücretin tahsili için davalı aleyhine icra takibi yapıldığı ancak davalının haksız olarak İtiraz ettiği ileri sürülerek takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Davalı, aracını 2005 yılında satıp Noterden vekaletname verdiğini, ancak resmi işlemlerin yapılmadığını, aracın otoparka çekildiğini bilmediğini, üç yıl boyunca kendisine haber verilmediğini, kaldı ki aracın kendisi tarafından da otoparka bırakılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir İsabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, dosyada mevcut tutanaklara göre araç üçüncü bir kişinin kullanımında iken Trafik Denetleme Ekipleri tarafından trafikten men edilip davacı şirkete ait otoparka teslim edilmiştir. Bu durumda yanlar arasında Borçlar Kanunu'nun 463. maddesinde tanımlanan şekilde bir saklama sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı, yediemin sıfatıyla aracı otoparkta muhafaza ettiğini ileri sürmüş, mahkemece de trafikten men edilen araçlar için otopark ücretlerini belirleyen tarifeye göre hüküm kurulmuştur. Ancak, araç 1023 gün boyunca otoparkta tutulmuş olup, davalı bundan haberdar olmamıştır. Aracın emniyet görevlileri tarafından davacıya ait otoparka bırakılması, davacı ile davalı arasında bir sözleşme bağı kurmaz. Taraflar arasında bir sözleşme kurulmadığı sürece davacı "otopark tarife ücreti" talep edemez. Davacının talep hakkı ancak vekaletsiz iş görme hükümlerine dayandın la bilir. Yapılan iş, işyapanın menfaatine yapılmış olması itibariyle davacı ancak BK'nın 414. maddesine göre talepte bulunabilir. Bu yönde bilirkişi incelemesi yapılıp, sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Kabule göre de; takibe konu alacak yargılamayı gerektirmekte olup, yasal koşulları oluşmadığı halde %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş olması da doğru değildir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.