MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı dava dilekçesinde; davalı ile 32 senedir evli olduklarını, ancak aralarında ilk günden itibaren geçimsizlik bulunduğunu, son olarak davalının kendisini evden kovması sebebi ile ailesinin yanına sığındığını belirterek, aylık 1.200 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; davacının kendi isteği ile evden ayrıldığını ve kızları...ile ayrı bir ev tuturak orada yaşamaya başladığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 600 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usulüne Dair 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabı ile(3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.Dava tedbir nafakası istemine ilişkin olup, alacağın TMK.197 vd. maddelerinden kaynaklandığı ve dolayısıyla Aile Hukukuna ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Alacak Aile Hukukundan doğduğuna göre, açılan bu davanın 4787 sayılı kanunun 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerekir. Hal böyle olunca; davaya Aile Mahkemesinde bakılması gerektiği gözetilerek, öncelikle ayrı Aile mahkemesi varsa dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, yoksa davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu yönün gözardı edilerek, yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidirSONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.