MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tüketicinin açtığı abonelik sözleşmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının su abonesi olmak için davalı idareye başvurduğunu, bunun için davalıdan kanal katılım bedeli ve şebeke hisse bedeli adı altında 3198 TL. talep edildiğini, davacının da bu bedeli ödediğini, ancak binanın iskanı alınırken bu bedellerin ödendiğini beyan ederek, davacının kanal katılım bedeli ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olmadığının tespiti ile, ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; idarece sunulan hizmet karşılığı bedelin ilk malikten alınan bir bedel olduğunu; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 87 ve 88.maddeleri ile ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi gereğince davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemesi gerektiğini savunup; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile, davacının su aboneliği nedeniyle kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak 1.873 TL ile sorumlu olduğunun tespiti ile, fazla ödenen 1324,67 TL.’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin bütün, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; “Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları”, KP=((LxT)/2)xN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin % 2'sini geçemez.” denilmektedir. Yine formülde; “Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının” N ile ifade edildiği, “Gayrimenkulün toplam inşaat alanının” S ile ifade edildiği, N’ nin ise S/1000 (N=S/1000) olduğu” belirtilmiş bulunmaktadır. Hükme esas alınan raporda ise; anılan tarife hükümlerine göre uygulama yapılmasına rağmen, formülde ifade edilen (N=S/1000) yerine, davacıya ait bağımsız bölümün arsa payı oranının uygulanması suretiyle hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, .... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngörülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek, yeniden alınacak bilirkişi raporundan sonra oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.