Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7141 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6856 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DÖRTYOL 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2013/200-2013/18Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davalı belediye tarafından “işgal harcı” adı altında kesilen tahsilat makbuzlarına istinaden müvekkilinden 4.750 TL tahsil edildiğini, davalı tarafça işgaliye harçlarına ilişkin yapılan uygulamanın hukuka aykırı olduğunu, davalı belediyenin Vergi Mahkemesince onanan kararına rağmen, özel mülkiyete ait alanda işgal harcı adı altında makbuz kestiğini, davacıdan tahsil edilen tutar kadar davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek, 4.750 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında; davacı tarafça, idari işleme dayanılarak davalı tarafından tahsil edilen paranın iadesi talebine yönelik davanın Vergi Mahkemesinin görevli olması nedeniyle yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; davalı tarafça, idari işleme dayanılarak tahsil edilen paranın iadesine yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği belirtilerek, davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.2577 Sayılı İdare Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2.maddesinde; idari dava türleri sayılmıştır. Bu hükme göre, idari davalar; idari işlemler hakkında açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalardan ibarettir.Bir davanın tam yargı davası olarak nitelendirilebilmesi için, ortada öncelikle bir idari işlem veya eylemin bulunması ayrıca, bu işlem veya eylem sebebiyle kişisel bir hakkın ihlal edilmiş olması gerekir. Somut olayda; davacıdan tahsil edilen bedellerin hukuka aykırı bulunduğu ve sebepsiz zengileşme hükümlerine göre tahsili talep edilmekte, isteme dair idari işlemin iptali talebinde bulunulmamaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece; talebin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77.maddesinde ifadesini bulan sebepsiz zenginleşmenin iadesi niteliğinde olduğu gözönüne alınıp, işin esasına girilerek, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.