Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7117 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21044 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : BEYKOZ AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 13/09/2013NUMARASI : 2012/273-2013/762Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada, davalı babanın ödediği aylık 400 TL iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı, yetersiz kaldığı ileri sürülerek 1.000 TL’ye çıkartılması talep edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek nafakanın 700 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 23.03.2009 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, müşterek çocuk için 15.09.2010 tarihinden başlamak üzere 400 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verildiği, davacı annenin 1.000 TL maaş ile kuaförde çalıştığı, 550 TL kira ödediği, davalının ise Astsubay olup 2.500 TL maaş aldığı 350 TL kira ödediği, kredi borcu bulunduğu, çocuğun ise 6 yaşında olduğu anlaşılmaktadır.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, hali hazırda ödenen nafakanın belirlendiği tarihle eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen süre, ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında; artırılan nafaka miktarı fazla olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.