Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7102 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3404 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 25.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/11/2012NUMARASI : 2010/501-2012/459Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili İdareye bağlı görevliler tarafından mutat olarak yapılan kontrolde davalının abone olduğu halde işyerinde sayaçtan önce ayrı bir hat çekmek suretiyle kaçak su kullandığının tespit edilerek kaçak su tutanağı düzenlendiğini, düzenlenen tutanağa istinaden davalı hakkında toplam 282.166,50 TL tahakkuk yapıldığını, alacağın ödenmemesi üzerine borçlu hakkında Ankara 26.İcra Müdürlüğünün 2010/13882 Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen borçlunun borcu ödemediği gibi borca ve ferilerine haksız olarak itiraz ettiğinden takibin durdurulduğunu öne sürerek, itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili tarafından kaçak su kullanılmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin kaçak su tutanağı düzenlenen şirketi 2003 yılının Mayıs ayında devir aldığını, tutanakta belirtilen süre için tahakkuk ettirilen bedelin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile takibin 118.026,11 TL asıl alacak ve 465,64 TL işlemiş faiz yönünden devamına karar verilmiştir.Kararı, davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.6100 sayılı HMK.nun 281.maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.A.. M..nce yayımlanan “Tarifeler Yönetmeliği” nin 59.maddesinin (a)bendi hükmünde, kaçak su kullananlar hakkında saptanabilmişse o tarihten, saptanamamış ise 3 aydan beri; altı katı cezası ile birlikte normal su bedelinin tahsil edileceği düzenlenmiş atıksu bedeli için cezalı yaptırım öngörülmemiştir.ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 59.maddesi, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.03.2008 tarih ve 778 nolu kararıyla kabul edilen değişiklik ile 55.madde olarak yeniden düzenlenmiş, kaçak su kullanılması halinde su ve atık su bedelinin 3 kat cezalı olarak tahsil edileceği belirtilmiştir..Somut olaya gelince; davacı görevlileri tarafından düzenlenen kaçak su tespit tutanağında, davalının fırın olarak çalıştırmakta olduğu işyerinde sayaçtan önce ayrı bir hat çekmek suretiyle kaçak su kullandığı tespit edilmiştir. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen 10/10/2011 havale tarihli ilk raporda; kaçak su bedelinin 118.026,15 TL, işlemiş faizinin ise 465,64 TL olduğu açıklanmıştır. Mahkemece bu rapor yeterli görülmeyerek alınan 16/05/2012 tarihli bilirkişi raporunda ise; 31.3.2008 tarihine kadar eski yönetmelik, bu tarihten sonrası için yeni yönetmelik hükümlerine göre 6 kat cezalı bedel üzerinden yapılan hesaplamada kaçak su bedeli 158,147,90 TL olarak hesaplanmıştır. Ayrıca aynı raporda, 31,3,2008 tarihine kadar kullanılan kaçak su için 3 kat ceza uygulanması, atık su için ceza uygulanmaması halinde kaçak su bedelinin 97.952,90 TL olduğu vurgulanmıştır. Mahkemece 16/05/2012 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilmemiş, daha önce itibar edilmeyen ilk bilirkişi raporu esas alınarak hüküm oluşturulmuştur. Davaya konu olayda, davacının eyleminin ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin önceki 59. ve yeni 55.maddelerine göre kaçak su kullanımı olarak tanımlandığı kuşkusuzdur. İlk bilirkişi raporunu yetersiz bulan mahkeme hakiminin, daha önce itibar edilmeyen ilk raporu esas alarak karar vermesi yasal olarak mümkün değildir. Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, mahkemece dava dosyasının su tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendislerin de aralarında bulunduğu üç kişilik bilirkişi kuruluna verilerek rapor düzenlettirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.