MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, ... İli ... İlçesi ...Mahallesinde (.... Parsel üzerinde) inşa edilen sitede bulunan A Blok 20 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, müvekkiline ait bağımsız bölümün de dahil olduğu yapılar ile ilgili hizmet bedellerinin inşaat ruhsatının alınması sırasında dava dışı yüklenici şirketten alınmış olduğunu, ancak su aboneliğinin tesis edilmesi için davalı idareye başvurulduğunda müvekkilinden kanal katılım ve şebeke hissesi adı altında hizmet bedelinin ödenmesinin talep edildiğini ileri sürerek; katılım payı ödemeden abonelik işlemi yapılmaması mağduriyetine sebep olduğundan, öncelikle çıkan muarazanın giderilerek, abone işleminin tesisine ve davalı kuruma katılım payı adı altında herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, 10.08.2010 tarihli dilekçesi ile de müvekkilinin davalı idarece istenilen ödemeyi yapması nedeniyle ferdi aboneliğinin tesis edildiğini ancak bu işlem sırasında müvekkilinden haksız tahsil edilen 2.717,06 TL nin istirdadını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; idarece sunulan hizmet karşılığı bedelin ilk malikten alınan bir bedel olduğunu; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 87 ve 88.maddeleri ile ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi gereğince davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelini ödemesi gerektiğini savunup; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile, davacının su aboneliği nedeniyle kanal katılım ve şebeke hisse bedeli olarak 1.789,70 TL ile sorumlu olduğunun, 923,36 TL’den sorumlu olmadığının tespitine, fazla talebin reddine; fazla ödenen 923,36 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın bütün, davalı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; “Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları”, KP=((LxT)/2)xN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin % 2'sini geçemez.” denilmektedir. Yine formülde; “Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının” N ile ifade edildiği, “Gayrimenkulün toplam inşaat alanının” S ile ifade edildiği, N’ nin ise S/1000 (N=S/1000) olduğu” belirtilmiş bulunmaktadır. Hükme esas alınan raporda ise; anılan tarife hükümlerine göre uygulama yapılmasına rağmen, formülde ifade edilen (N=S/1000) yerine, davacıya ait bağımsız bölümün arsa payı oranının uygulanması suretiyle hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece, ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinde öngörülen, formülde belirtilen birim değerler gözetilerek; yeniden alınacak bilirkişi raporundan sonra; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.