Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7017 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3575 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar vekili dilekçesinde; davalının, müvekkili şirketlere ait olan alışveriş merkezindeki 44 ve 45 nolu bağımsız bölümleri işgal ettiğini, bu nedenle başlatılan takip ile davalıdan 78.400 TL ecrimisilin tahsilinin talep edildiğini, ancak davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin her iki bağımsız bölümü 01.05.2009 tarihli kira sözleşmesi uyarınca işyeri olarak kullandığını, davacıların yatırılan kira bedellerini de itirazsız almak suretiyle kabul ettiklerini savunarak; davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini dilemiştir.Mahkemece; davacı şirketlere ait 44 ve 45 nolu dükkan niteliğindeki bağımsız bölümlerin 01.05.2009 tarihinden bu yana herhangi bir haklı ve hukuki neden olmaksızın davalının kullanımında olduğu, davacılara bir kira ödemesinin yapılmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 60.752 TL asıl alacağa takip tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; davaya konu edilen 44 nolu bağımsız bölümde davacılar paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaştır. Davalı, bu bağımsız bölümü davacılardan 5 ... ile imzaladığı sözleşme uyarınca kullandığını ileri sürmüş, bu iddiaya davacı 5 ... karşı koymamıştır. Bu nedenle, kira sözleşmesinin davacı 5 ... ni bağlayacağı, diğer bir anlatımla bu davacının davalıdan 44 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak ecrimisil talebinde bulunamayacağı açıktır. Öte yandan, paylı taşınmazın tümünün ya da bir bölümünün paydaşlardan biri tarafından kiraya verilmesi halinde sözleşmede taraf olmayan paydaşın bu kira sözleşmesini tanımayarak bölünebilir haklardan olan ecrimisilin tahsili amacıyla icra takibi yapmasında ve itiraz edilmesi üzerine itirazın iptalini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Eş söyleyişle, davacı.... yönünden, pay ve paydaş çoğunluğunu içermeyen kira sözleşmesine geçerlilik tanıma olanağı yoktur.Hal böyle olunca, mahkemece; 44 nolu bağımsız bölüm yönünden sadece davacı... nin payı oranında ecrimisil talep edebileceği gözetilerek hüküm tesis edilmesi gerekirken, davacı 5 .... nin payını isabet eden ecrimisil miktarı yönünden de itirazın iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.