MAHKEMESİ : AKHİSAR 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2010/50-2013/539Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davalılardan Selahattin ve Hatice'nin davalı İsmet'in anne ve babası olduklarını, müvekkilinin davalı İsmet tarafından 23.04.2006 tarihinde bıçakla hayati tehlike geçirecek şekilde elinden ve omuzundan yaralandığını, bu tarihte 30.01.1989 doğumlu olan davalı İsmet'in ergin ve sezgin olmayıp fiillerinden ailesinin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı İsmet'in eylemi sonucunda ceza yargılamasının yapılarak Akhisar 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/427 E.-2008/155 K.sayılı ilamı ile cezalandırılmasına karar verildiğini, eylem nedeniyle müvekkilinin kısmen dahi olsa bedensel çalışma gücünü kullanamadığını, elinde meydana gelen kesilmenin sabit eser şeklinde kalıcı halde olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, iş gücü kaybı ve çalışma olanağından yoksun kalması karşısında 3.000 TL maddi tazminatın, tedavi giderleri ile yol masrafları için 500 TL ile 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davalı İsmet'in haksız fiilinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, dosya kapsamından davanın haksız fiil faili olan davalı İsmet ile 4721 sayılı Medeni Kanunu'nun 369.maddesine dayanılarak ev başkanı sıfatıyla davalı İsmet'in anne ve babası olan diğer davalılara karşı açılmış olduğu anlaşılmaktadır.Fiil ehliyetine sahip bulunmayan küçükler tarafından haksız fiilin işlenmesi durumunda sorumluluk iki çeşittir. Küçük, BK.nun 41.maddesi uyarınca haksız fiilin faili olarak, anne ve babası ise TMK.nun 369.maddesi uyarınca ev başkanı olarak zarar görene karşı sorumludurlar. Her iki sorumluluk da birbirinden farklı hukuki nedenlere dayalı olup, zarar gören küçüğe ve ev başkanına karşı birlikte veya ayrı ayrı davalar açabilir. Aynı zarardan her ikisi de kendi mal varlıkları ile ayrı ayrı sorumlu olurlar.Bundan ayrı, davacının zarara uğramasına yol açan haksız fiilin gerçekleştiği tarihte, haksız fiili geçekleştiren davalı İsmet’in ergin olmadığı anlaşılmaktadır. Kural olarak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir ise de; haksız fiil nedeniyle verilen zarar olay gününde meydana geldiğinden, hukuki sorunun da olay günündeki koşullara göre çözümlenmesi zorunludur. Haksız fiili gerçekleştiren kişi, davanın açıldığı tarihte ergin olsa bile, bu durum TMK. nun 369. maddesinde düzenlenmiş bulunan ev başkanının sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.Diğer taraftan, TMK. nun 369. maddesi, Kanunun İkinci Kitabının İkinci Kısmında yer aldığından, bu maddeye dayalı Aile Hukukundan doğan uyuşmazlıkların çözümü de 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca, Aile Mahkemelerinin görev alanına girmektedir.Hal böyle olunca; mahkemece, eldeki davada TMK'nun 369.maddesinin de uygulanacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, ayrı bir Aile Mahkemesinin bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, aksi halde davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.