MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava; kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup; mahkemece; davanın yasal dava açma süresi içinde açılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 67 maddesinin 1. fıkrası gereğince; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Aynı maddenin 4. fıkrasında; itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etme hakkının saklı olduğu hükme bağlanmıştır. İİK'nın 67/1'deki bu sürenin başlangıcı, itirazın alacaklıya tebliğ tarihidir. İtiraz alacaklıya tebliğ edilmedikçe, itirazın iptali davasını açma süresi işlemeye başlamaz. Somut olayda; ödeme emri borçlulara 24.08.2009 tarihinde tebliğ edilmiş; borçlular yasal 7 günlük itiraz süresi içinde 28.08.2009 tarihinde borca itiraz etmişlerdir. Davanın dayanağını oluşturan icra takip dosyasında davalıların takibe itiraz dilekçelerinin davacı tarafa tebliğine dair bir belgeye rastlanmamıştır. Bu durum karşısında itirazın iptali davasını açmak için aranılan bir yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamaz.Hal böyle olunca mahkemece; itiraz dilekçesi tebliğ olunmadıkça hak düşürücü sürenin başlamayacağı gözetilmeksizin, İİK'nun 67/1 hükmü gözardı edilerek davanın yasal süresi içinde açılmadığı gerekçesi ile reddi doğru görülmemiş; bu husus bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş, işin esasına girerek taraf delillerini toplayıp hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis etmek olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.