Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6760 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 121 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BAFRA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2012/289-2013/311Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde davalı görevlilerinin elektrik borcu olan bir kişinin evine giden elektrik hattının tellerini kestiklerini, bunları mezarlık alanındaki dikenli tellerin üzerine bıraktıklarını, davacıya ait üç ineğin bırakılan tellerdeki akıma kapılarak öldüklerini, davalı kurumun sorumlu olduğunu belirterek 14.000.00 TL olay tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davalının kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dava, Borçlar Kanununun 58.(yeni 69.) maddesine dayanan tazminat isteminden ibarettir. Borçlar Yasasının 58/1.maddesi gereğince imal olunan bir şeyin sahibi o şeyin korunmasındaki kusurundan dolayı oluşan zararlardan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumludur. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur.BK. m.58'de öngörülen sorumluluğun söz konusu olması için, yapı eserinin yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden bir zarar doğması gerekir. Anılan maddedeki sorumluluk kusura dayanmayan kusursuz sorumluluk hallerinden olup, yapı eseri sahibi ancak davacının kusuru, üçüncü kişinin kusuru ve mücbir sebebin varlığının isbatı halinde sorumluluktan kurtulabilir.Somut olayda; keşif yapılmış, keşfe katılan elektrik mühendisi tarafından hazırlanan ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporuna taraf vekillerince itiraz edilmiş, yeniden keşif yapılmasına karar verilmiş, ancak davacı vekili tarafından davacının masrafları karşılayamayacağı belirtilerek, kusurun mahkeme tarafından takdir edilmesi talep edilmiştir. Anılan bilirkişi raporunda ise; "...görevlilerin direkten kesmiş oldukları iletkenleri mezarlığın dikenli teline temas edecek şekilde bıraktıkları, iletkenlerin enerjisiz olduğu, bu iletkenlerin o bölgede yapılan kaçak bağlantı sonucunda enerjili duruma geleceği belirtilmiş, %75 kusur dava dışı olan ve elektrik borcu nedeni ile elektriği kesilen kişiye, %15 kusur davalı kuruma, %10 kusur ise davacıya paylaştırılmıştır. Kovuşturmama kararı ile sonuçlanan ceza soruşturması dosyasında beyanına başvurulan bilirkişi ise; "...elektrik akımını kesen görevliler sözkonusu elektrik kablolarını elektrik direğinde bıraksalar bunlar olmayabilirdi" görüşünde bulunmuştur. Doğan zararlı sonuç ile davalı görevlilerinin kabloları yeniden enerjilenebileceğini bilerek açık alana bırakmaları eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunduğu teknik bilgi sahibi olan uzmanlar tarafından belirlenmiştir. Yeniden enerjilendirmenin kimin tarafından yapıldığının belirlenmesi şarttır. Yeniden enerjilendirmenin davalı tarafından yapılması halinde kusursuz sorumluluk ilkesi kuralının kabulü ile davalının sorumluluğunun olduğunun kabulü gerekir.Enerjinin yeniden verilmesinde; davalı dışındaki bir başka kişinin varlığının bulunması halinde ise, illiyet bağının değerlendirilmesi ve 3.şahsın eyleminin yarattığı olgu ile illiyet bağı irdelenmesi gereklidir.Bu durumda; incelenen bilirkişi raporlarından davacının zararı belirlenmeli, sonucunda oluşacak kısmından davalı kurumun sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Mahkemece; davanın belirlenecek tazminat yönünden kabulü gerekirken, yasal olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış, kararın bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.