Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6755 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20865 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KONYA 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 17/09/2013NUMARASI : 2012/212-2013/195 Taraflar arasında görülen istirdat, menfi tespit, çekişmenin giderilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının özel elektrik trafosu bulunduğunu, davacının borcundan dolayı 2009 yılı Temmuz ayında elektriğinin kesildiğini, fabrikanın çalışamaz hale geldiğini, sonra borcun ödendiğini, davalı kurumun güç kaybından kaynaklanan üç ayrı fatura tahakkuk ettirdiğini, bunun yasal olmadığını belirterek, ödenen ilk fatura bedelinin istirdadına, diğer faturalardan borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; özel trafolu abonelere ilişkin uygulama kapsamında davacı şirkete trafo kaybı tahakkuk ettirildiğini, davacının enerji kullanmayacağına dair başvurusu bulunmadığından işlemin yasal olduğunu, sonra düzenlenen iki faturanın ise kurum tarafından iptal edildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; istirdat talebinin kabulüne konusu kalmayan borçlu olmadığının tespitine ilişkin talep ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı dağıtım şirketi tarafından davacı şirkete trafo kaybı bedeli olarak tahakkuk ettirilmiş olan ve davacı tarafından ödenen fatura bedelinin istirdadının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece hükme dayanak alınan ve elektrik mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; enerjisiz trafonun trafo kayıpları için davalı tarafından fatura düzenlendiği, bu faturanın davacı tarafından ödendiği, trafonun enerjisiz olduğu belirlendikten sonra faturanın iptal edildiği, ödenen bedelin iadesinin gerektiği belirtilmiştir. Ancak dosyadaki bilgilerden trafo kaybına ilişkin olan ilk faturanın ödendiği, sonra düzenlenen iki faturanın ise ödenmediği, davalı kurumun bu iki faturayı iptal ettiği anlaşıldığından bilirkişinin tespiti doğru bulunmamıştır. Anılan bilirkişi raporu bilimsel verilere dayanmadığı, somut olayı yönetmelik maddelerine göre değerlendirmediği, bilimsel açıklama içermediği, trafo kaybından kaynaklanan faturaları birbirine karıştırdığı için hükme dayanak alınacak nitelikte değildir, davalı vekilinin itirazına da uğramıştır. 21 Dağıtım Şirketi için Tarife Uygulamalarına ilişkin Usul ve Esasların 9/B maddesinde; "...Özel transformatörlü müşterilerin en az bir fatura dönemi olmak üzere belirteceği fatura dönemlerinde enerji tüketmeyeceğini yazılı olarak beyan etmesi ve beyan tarihine kadar tahakkuk etmiş borçlarını ödemesi şartı ile transformatörün enerjisi dağıtım şirketince kesilir. Beyan edilen dönemlere ilişkin faturalandırma yapılmaz..." düzenlemesi yeralmaktadır. Mahkemece, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu tarafından incelenmesinin sağlanması, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan trafo kaybı bedeli isteyip isteyemeyeceğinin, faturanın düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi konusunda Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı olup, davalı MEDAŞ yararına bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.