Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 671 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22439 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDava dilekçesinde ....000,00 TL manevi tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ....000,00 TL yönünden kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, yaya olarak yürümekte olan davacının üzerine kopan elektrik telinin düştüğü ve ölümden son anda kurtulduğu ileri sürülerek ....000,00 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiş, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile ....000,00 TL manevi tazminatın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan ödemedir. Manevi zarar; mal varlığına dokunmayan; yaşam, sağlık ... gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye veya azaltılmaya çalışılır.Borçlar Kanununun 47. maddesine göre hâkim özel durumları dikkate alarak, bedensel zarara uğrayan kimseye uygun tazminat verilmesine karar verebilir. Hükmedilecek bu bedel; zarara uğrayanda manevi huzur doğurmayı gerçekle??tirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bu, bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ....06.1966 günlü ve .../... sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. İnsanların ve canlıların yaşamı için önemli bir tehdit oluşturan bu tür tesislerin bakım ve korunmasında, tesisin yerleşim yeri üzerinde bulunduğu da düşünüldüğünde, normalin üzerinde bir özen borcu bulunduğu sonucuna varılır. Davalı elektrik idaresi bu tür ... gerilim iletkenlerine güvenli yaklaşma sınırının aşılmamasını sağlayıcı önlemleri almalı, gerekli uyarı levhalarını herkesin kolaylıkla görebileceği yerlere koymalı, bu tesislerin can ve mal güvenliğine zarar vermemesi için, yerleşim yeri dışındaki tesislere oranla çok daha kısa aralıklarla kontrollerini yapmalıdır. Ne var ki, somut olayda davalı idarenin bu bakım ve özen borcunu gereği gibi yerine getirmediği, doğabilecek tehlikeleri düşünerek, gereken denetimleri yaparak, bu tür engelleri kaldırmadığı anlaşıldığından, meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, sorumluluğu kaldıracak nedenlerin ise bulunmadığı anlaşılmıştır.(H.G.K. ....03.2003 gün, ...-144 Esas-161.Karar) (............)BK.’nun 47. maddesi gereğince manevi tazminata hükmolunabilmesi için, bu maddenin metninden doğan özel şartlara birlikte hatta daha önce genel şartların yani olayda maddi tazminata hükmedebilmenin tabi bulunduğu şartların tahakkuk etmiş olması lazımdır. Buna ilişkin genel şartlar, kusur unsuru istisna edilirse, kusur sorumluluğu ile kusura dayanmayan sebebiyet ( illiyet ) sorumluluğunun bütün hallerinde aynıdır. Bunlar, bir eylem ( yahut imtina ), bir zarar, zarar ile eylem arasında iliyet bağı, eylemin hukuka aykırı olmasından ibarettir ( .......... ... ) Bu şartlardan en önemlisi, zarar ile eylem arasındaki illiyet bağıdır. Eğer olayda böyle bir illiyet bağı yoksa, sorumluluk da yok demektir.Genel şartların sorumluluğun nevine göre bazı özellikler arz edeceği tabiidir.Ne var ki, BK.’nun 47.maddesinden doğan sorumluluk için kusur şartı aranmamakla birlikte, mağdurun kusurlu bulunması halinin, failin manevi tazminat sorumluluğuna etkili olup olmayacağı da irdelenmelidir.Hemen burada manevi tazminatın amacı üzerinde durulmasında yarar vardır: Manevi tazminatın amacı, faili bir cezaya çarptırmaktan ziyade, mağduru tatmindir. Bu itibarla, kusur şartını taşımayan BK.’nun 47.maddesinde sayılan hallerde, daha az kusurlu olan kimseler dahi manevi tazminat ödemelidirler. Zira, bu gibi hallerde failin kusur oranına bağlı olmaksızın, mağdurun ızdırabı mevcuttur. Izdırabın biraz olsun dindirilmesi manevi tazminatın miktarının ölçüsüdür. Manevi üzüntünün ortadan kaldırılması için parasal bir miktar tediye zorunlu olup, bir zenginleştirme amacıda taşımamalıdır.Durum bu olunca, kusur, manevi tazminat isteyebilmek için bir koşul olmamakla birlikte, tazminata hükmedildikten sonra onun miktarının takdirine etki eden bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı elektrik idaresine ait elektrik direğinden bağlantı hattının olay günü kopup davacının göğüs hizasına düştüğü, giysilerinde yanığa sebep olduğu, ölümden kurtulduğu, olaydan sonra sinirli, agresif olup, elektrikli ev aletlerine dokunamayan biri olduğu psikolojik tedavi gördüğü, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; olayın meydana gelmesinde davalının .../... oranında kusurlu bulunduğu anlaşılmıştır. Tanıklar bu olay nedeni ile davacının çok üzüldüğünü ifade etmişlerdir. Davaya konu olayda; yukarıda açıklanan olgular, yaşanan olayın özellikleri, davalının kusursuz sorumluluğuna ve olayın oluş ve kabulü nazara alındığında takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar uyarınca daha ... bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.