Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6664 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9681 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; tarafların 22.06.2012 tarihinde evlendiklerini, davalının müvekkilinin boğazını sıkarak, gece evden dışarı çıkarıp kapıyı kapadığını, müvekkilin gece vakti sokakta kaldığını, komşularının yardımı ile ailesinin evine gittiğini, müvekkiline ait ziynet eşyalarını, davalının kaybolma ve çalınma ihtimaline binaen muhafaza etmek için elinde tuttuğunu, boşanma davası esnasında davalının A grubunda (davacının ailesinin taktıkları dışında takılan) belirtilen ziynetleri davacının talep etmeyeceği konusunda ibra vermesi halinde B grubundaki (davacının ailesi tarafından takılan) ziynetleri teslim edeceklerini bildirdiklerini, davacının bu talebi kabul etmediğini, niza konusu eşyaların 2 adet 35 gramlık 22 ayar söz bileziği 1 takım tek taş kolye ve küpeleri 1 çift küpe 1 tane 5 taşlı yüzük İnci takımı (gerdanlığı, künye, küpe, yüzük) 1 tane künye 3 adet Hamit beşibiryerde, 12 adet 22 ayar 25 gramlık burma bilezik olduğunu ayrıca davacıya kendi ailesinin taktığı ziynetler olarak 1 tane tek taş yüzük 1 tane Hamit beşibiryerde 1 tane küçük altınlı bilezik 1 tane kırma bilezik 1 tane normal bilezik olduğunu, bileziklerin 22 ayar olduğunu belirterek ziynet eşyalarının davalıdan aynen alınmasını, aynen teslim mümkün olmadığı taktirde haczin yapıldığı tarihteki rayiç değere göre bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; A grubu olarak belirtilen ziynet eşyalarının davacı tarafça davacının annesine verildiğini, bu yöndeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, B grubunda belirtilen ziynet eşyalarını ise iadeye hazır olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile bilirkişi... 16/05/2014 tarihli raporunda belirttiği 22 ayar, 30,00 gr. 2 adet meltem modeli bilezik, 3 adet ....ryerde, 12 adet burma bilezik (12x20,00 gr.), 1 takım set 14 ayar 45,00 gr.(kolye, bilezik, yüzük, küpeler), 1 adet 14 ayar kelepçeli bilezik (45,00 gr.), 1 takım incili set (kolye, bilezik, yüzük, küpeler), 1 adet 14 ayar alyans, 1 adet 14 ayar çeyrekli bilezik, 1 adet 5 sırataşlı 14 ayar yüzük, 1adet 14 ayar halhal modeli bileklik, 1 adet 14 ayar taşlı yüzük, 3 adet 22 ayar hediyelik bilezik (toplam 30,00 gr.), 1 adet ucu taşlı zincirli kolyenin mümkün olması halinde aynen, olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki rayiç değerinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekilinin tashih istemi ile 24.02.2014 tarihli ek karar ile 14 ayar kelepçeli bilezik gramı "(14,00gr)" olarak tashihine karar verilmiş; gerekçeli karar davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Somut olayda davacı, dava dilekçesinde belirttiği altınların aynen iadesini, bunun mümkün olmaması halinde ödeme tarihindeki rayiç değer üzerinden tahsilini talep etmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının talep ettiği altın takılar yanında, dava dilekçesinde 1 adet alyansın sayılmadığı halde alyans hakkında, 1 takım tek taş kolye ve küpeleri ile 1 çift küpe talep edildiği halde, 1 takım 14 ayar 45 gram ağırlığında set (kolye, bilezik, yüzük ve küpeden oluşan ) ile 1 ucu taşlı zincirli kolye hakkında, ve 1 adet 22 ayar normal bilezik talep edildiği halde 3 adet 22 ayar hediyelik bilezik hakkında hesaplama yapıldığı, raporun içeriğinin tümüyle kabul edildiği, ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde ödeme tarihindeki rayiç değer üzerinden tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK’nın 26.maddesi (HUMK m. 74) gereğince; hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.Hal böyle olunca mahkemece; taleple bağlılık kuralına aykırı olarak dava dilekçesinde talep edilmemiş olan ancak bilirkişi tarafından tespit edilen 1 adet alyans, 2 adet hediyelik bilezik yönünden ve set içerisindeki 1 adet bilezik ve yüzük sayılmadığı, 1 tek taş kolye talebinin hem set içerisinde hem de ayrı zincirli taşlı kolye olarak davanın kabul edilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Öte yandan, 6098 sayılı TBK.nun 77.maddesi (818 sayılı BK.nun 61.maddesi) gereğince, haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından zenginleşen kimse, bu zenginleşmeyi geri vermek zorundadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı TBK.nun 79 ve 80.maddede “aynen geri verme ilkesi” ne göre düzenlenmiştir. Ancak kural, aynen geri verme olsa da, aynen geri vermenin mümkün olmadığı hallerde, zenginleşme değer üzerinden, başka bir deyişle para olarak geri verilmesi gerekir.Ayrıca, İİK.nun 24/4.maddesi gereğince; taşınır tesliminde, borçlunun yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değer dikkate alınır. Bu itibarla, mahkemece; öncelikle ziynet eşyalarının özellikleri belirtilmek suretiyle aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bilirkişi raporuyla ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle değerinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, ödeme tarihindeki değere ilişkin hüküm tesisi isabetli olmamıştır.O halde, mahkemece; taleple bağlı kalınarak aynen iadeye, mümkün olmaması halinde bilirkişi raporuyla belirlenen ziynet eşyalarının dava tarihi itibariyle değerinin davalıdan tahsiline ilişkin hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli değildir. Bozma nedenine göre davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. -SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.