MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılardan ... ve ... vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davalılar vekili Av.... ile aleyhine temyiz olunan davacı vekili Av. ... ve davalı asil ... geldi. Gelen davalı asil ile taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin karara bağlanması için belirlenen güne dosyanın bırakılması uygun görüldü. Belirli gün ve saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalıların mirasbırakanı olan ...’a ait 6.000 m² lik taşınmazı 25.04.1977 tarihli zilyetlik devir senedi ile 250.000 TL bedel ödeyerek satın aldığını, ancak davalıların mirasbırakanının aynı taşınmazı daha önce ... isimli şahsa sattığının... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava ile öğrenildiğini, bu dava devam ederken yapılan kadastro çalışması ile taşınmazın 344 ada 51 parsel numarasını aldığını ve devamında... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda taşınmazın...’e ait olduğunun tespit edildiğini, anılan kararın ise Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 25.04.2009 gün ve 2008/3089 E. 2009/1037 K. sayılı ilamı ile onandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davaya konu taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği 25.04.2009 tarihindeki rayiç değerinin, bunun mümkün olmaması halinde ise satış bedeli olarak ödenilen 250.000 TL'nin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ifanın imkansız hale geldiği tarihte ulaştığı değerin tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 23.05.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de müddeabihi 134.313,42 TL'ye yükseltmiştir.Davalılardan ..., ... ve ..., davanın reddini dilemiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.Mahkemece... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/510 Esas 2010/496 Karar sayılı veraset ilamına göre davalı ...’ın... mirasçısı bulunmadığından bu davalı hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise ödenilen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenmiş değeri olan 134.313,42 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş; hüküm davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Davalı ...’ın temyiz isteminin incelenmesinde;Dosyada mevcut olan nüfus kaydından; davalı ...’ın, mirasbırakan...’ın kızı ve buna bağlı olarak yasal mirasçısı olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki bu davalı hakkındaki dava husumet nedeniyle reddedilmiş olup, davalının bu yöne işaret eden temyiz istemi, aleyhe bozma yasağı nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.2- Davalı ...’ın temyiz isteminin incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların mirasbırakanına ödenilen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca 25.04.2009 tarihinde ulaştığı alım gücünün tespiti ile tahsilini talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, ödenilen satış bedelinin (dava tarihi olan 28.05.2009 tarihinden sonraki bir tarih olan) 14.09.2009 tarihinde ulaştığı alım gücü hesaplanmış olup bu rapora itibar edilerek hüküm kurulması, HMK. nun 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralına aykırılık oluşturur.Bundan ayrı, müddeabihin ıslah ile artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekili aracılığı ile temsil edilen davalı için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekâlet ücretinin davacı taraftan alınıp davalı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.