Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6607 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10571 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandığını, evlendiklerinde yapılan 08/09/2009 tarihli çeyiz senediyle ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıya teslim edildiğini, çeyiz senedinde belirtilen eşyaların müvekkiline teslim edilmediği gibi parasal karşılıklarının da ödenmediğini belirterek; çeyiz senedinde yer alan eşyaların aynen iadesine, aksi takdirde bilirkişi raporu ile tespit edilecek bedelin şimdilik 5.000,00 TL'nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; davacı ile her hangi bir çeyiz eşya senedi düzenlenmediğini, belirtilen senetteki imzaların kendisine veya aile efradına ait olmadığını, senedin asılsız olduğunu, davacı ile evlenirken sadece yatak odası takımı alındığını, onunda kullanılmaz hale geldiğinden başka bir kişiye hediye verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; çeyiz senedinde davalının adının yazıldığı, ancak imzasının bulunmadığı, tanık beyanları çerçevesinde teslim olgususun davacı tarafça ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava, çeyiz senedine dayalı kişisel eşyanın iadesine ilişkindir.Dosyanın incelenmesinde; cevap dilekçesi ve tanık beyanıyla dava konusu eşyalardan yatak odası takımının davacı tarafından evlenilirken getirildiği ve davalı tarafından davacıya iade edilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle ispat edilen yatak odası takımı yönünden davanın ispatlandığı görülmektedir.O halde; mahkemece; dava konusu yatak odası takımının davacı tarafından evlenilirken getirildiği ve davalı tarafından davacıya iade edilmediği görülmekle yatak odası takımı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.