MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların kardeş olduğunu, muris (anneleri)...'in, 5. Noterliği'nin 15.09.2004 tarih, 17256 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile, .... Merkez ...Köyü 758 ada 13 ve 14 parsel numaralı taşınmazları davacılara bıraktığını, vasiyetnamenin açılıp okunduğunu ve bu kararın kesinleştiğini, davalının vasiyetnamenin iptali istemi ile açmış olduğu davanın da reddedilerek kesinleştiği, murisin vasiyetnameyi düzenledikten sonra sağlığında gördüğü lüzum üzerine aynı taşınmazları davacılara, kullanım hakkı kendisinde kalmak üzere, satış sureti ile devrettiğini, bu kez davalının, vasiyetname konusu taşınmazların da içinde bulunduğu üç farklı taşınmaz için tapu iptal tescil davası açtığını, yapılan yargılama sonunda vasiyetname konusu taşınmazların davacılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile muris...'in mirasçıları adına tesciline karar verildiğini, bu karar gereğince terekeye geri dönen taşınmazların mirasçılar adına değil, bu karar ile birlikte tekrar gündeme gelen dava konusu vasiyetname gereğince davacılar adına tescilinin gerektiğini belirterek, murise ait 5. Noterliği'nin 15.09.2004 tarih, ....yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyetname konusu taşınmazların davacılar adına tesciline karar verilmesini talep ve etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; muris vasiyetçinin, dava konusu vasiyetnamenin tanziminden sonra vasiyete konu aynı taşınmazları bu kez muvazaalı satış işlemleri ile davacılar adına satış sureti ile devrettiğini, vasiyetnameden sonra gerçekleştirilen sağlararası bu tasarruflar ile vasiyetnamenin geçersiz kılındığını belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, "... dava konusu edilen taşınmazların tarafların murisi tarafından vasiyetname ile davacılara bıraktığı incelenen 5.Noterliğinin ....yevmiye numaralı düzenleme şeklinde resmi vasiyetnamesinden anlaşılmış ise de murisin ölümünden sonra dava konusu taşınmazlar ile ilgili muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davası açıldığı, yargılama sonucunda taşınmazların veraset ilamı gereğince mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, bu haliyle vasiyetnamenin hükmünün kalmadığı..." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Vasiyetname, ölüme bağlı bir tasarruf olup, ölüm halinde hukuki sonucu doğurur.TMK.nun 517.maddesine göre, miras bırakan bir kimseye onu mirasçı atamaksızın belirli bir mal bırakma yoluyla kazandırmada bulunabilir. Vasiyet alacaklısı kişisel (şahsi) talep hakkına sahiptir. Kendisine muayyen mal vasiyet edilen kişiler vasiyet edenin külli halefi olmayıp, cüz-i halefidir. Miras açıldığı zaman vasiyet edilen mal kendiliğinden vasiyet alacaklılarına geçmez. TMK'nun 600.maddesi gereğince vasiyeti ifa ile yükümlü olan mirasçılara karşı vasiyetin yerine getirilmesine yönelik dava hakkı vardır.Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal – tescil davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadığı veya itiraz edilmişse (vasiyetnamenin iptali veya tenkisi yönünden) itirazların reddedilerek kesinleşmesi gerekir. TMK.nun 542.maddesinde; mirasbırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle, yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. 543.maddesinde ise, mirasbırakan yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir. Aynı kanunun 544/1.maddesinde, mirasbırakan, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça sonraki vasiyetname onun yerini alır. 2.fıkrada, "belirli mal bırakma vasiyetinde vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar” hükümleri yer almaktadır.Miras bırakan, vasiyette bulunduktan sonra, vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla vasiyete konu olan şey üzerinde tasarrufta bulunursa bu davranışı ilk vasiyetten rücu anlamı taşır.Bu hüküm sadece muayyen mal vasiyetleri için geçerlidir. Mirasçı nasbına ilişikin vasiyetnamelerde uygunlanmaz. Çünkü atanmış mirasçı vasiyetçinin mirasçısı olup, terekenin aktifi pasifinden az ya da çok olsa da, tasarruf geçerliliğini korur. Vasiyetçi, her ne kadar vasiyetname ile bağdaşmayan sağlararası bir tasarruf ile vasiyetten dönebilirse de, o tasarrufun hukuki sonuç doğurabilmesi, diğer bir ifade ile vasiyetnameyi ortadan kaldırabilmesi için sonradan yaptığı hukuki tasarrufun geçerli olması gerekirt.Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/11/2002 günlü 2002/2-874 E.- 893 K.sayılı ve 19/09/2011 tarihi; 2012/3-235 E.-600 K.sayılı ilamlarında da vasiyetten dönmenin gerçekleşmesi için sağlararası kazandırmanın geçerli bir satışa dayanması gerektiği belirtilmiştir.Somut olayda murisin, 5. Noterliği'nin 15.09.2004 tarih, ....yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi ile, sahibi bulunduğu .... Merkez ...Köyü 758 ada 13 ve 14 parsel numaralı taşınmazları, muayyen mal vasiyeti ile davacılara temliki tasarrufta bulunduğu, vasiyetnamenin .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/1475 esas, 2007/504 karar sayılı ilamı ile usulen açılıp okunduğu, bu kararın mirasçılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve mirasçılar tarafından temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Murisin, dava konusu vasiyetnamenin düzenlenmesinden hemen sonra, vasiyetname konusu olan aynı taşınmazları, 16.09.2005 tarihinde, vasiyet alacaklısı olan davacılara, satış sureti ile devrettiği, davalı tarafından bu satış işlemine karşı, .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/91 esas sayılı dosyası ile (bozma sonrası en son aldığı esas numarası 2014/268) muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davası açıldığı, mahkemece dava ve vasiyet konusu taşınmazların davalılar (eldeki davada davacılar) adına olan tapu kayıtlarının iptal edilerek, muris...'in mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, mirasbırakanın sonradan vasiyetname konusu mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla birlikte vasiyetmanin ortadan kalkmış sayılabilmesi için, sağlararası kazandırmanın geçerli bir hukuki işleme (satışa) dayanması gerekmekte olup, tapu iptal tescil kararının kesinleşmesi ile birlikte, satış işlemi şeklinde gerçekleştirilen tasarrufun geçersiz olduğu sabit hale gelecek ve vasiyetnameye konu bu gayrimenkullerin kesinleşen bu kararla birlikte terekeye geri döndüğü sabit olacaktır.O halde mahkemece, öncelikle tapu iptal tescil davasının sonucunun kesinleşmesi beklenerek, karar kesinleştikten sonra açıklanan ilkeler çerçevesinde dava ve vasiyetname konusu taşınmazların terekeye geri döndügü göz önüne alınarak, buna göre yapılacak inceleme neticesinde hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.