Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6567 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21030 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : FETHİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2002/584-2013/569 Taraflar arasında görülen maddi-manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan davacının davalı tarafa ait gerilim hattına değmesi sonucu yaralandığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1000 TL maddi ve 9000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 40.387 TL maddi ve 5000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, verilen karar davalılarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; somut olayda, görüşüne başvurulan aküerya bilirkişi 17.03.2010 tarihli raporunda, "davalı kurumun kusuru doğrultusunda hesaplanan bakıcı giderine ilişkin maddi zararın, 224,67 TL olduğunu belirtmiş, mahkeme tarafından da bu miktarın aynen kabulüne" karar verilmiştir. Başkasının bakım ve yardımına gereksinim duyulacak biçimde yaralanma olaylarında, maddi zarar kapsamında bulunan bakıcı ücreti belirlenirken; bakım gereksinimi duyan yaralanana aile birliği içinde bakılacağı olgusunun da değerlendirilmesi gerekir. Bu bağlamda, yaralanan davacıya aile birliği içinde yaşayan kişilerin de (anne, baba ve kardeşler) yardım yükümlülüğünün bulunduğu, başkasının bakması durumunda ise yaralananın bakımı için herhalde gelirden bir tutar pay ayrılması gerekeceği olguları gözönünde tutulmalı ve belirlenen bakıcı giderine ilişkin tazminat tutarından, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51 ve 52.maddeleri (818 sayılı B.K'nun 43 ve 44.maddeleri) gereğince uygun bir indirim yapılmalıdır. Hal böyle iken, yerel mahkemece; açıklanan olgular gözetilerek, bakıcı gideri olarak belirlenen tutardan uygun bir indirim yapılmamış olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.