Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6554 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13883 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davalı.... İle dahili davalı ... Genel Müd. vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 26/04/2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden dahili davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili olan şirketin gıda imalatı yapan fabrikasının olduğunu, fabrika işletmesinin doğalgaz ile çalıştığını, davalılardan sulama birliği adına ve hesabına diğer davalı şirket tarafından yapılan su borusu döşeme işi sırasında davacıya ait fabrikaya gelen doğalgaz boru hattının koparıldığını, bunun üzerine fabrikaya gelen doğalgazın derhal kesildiğini, bu kesinti sebebi ile imalat sezonunun ortasında fabrika üretiminin durduğunu, ürünlerin bozulduğunu ve davacı şirketin pek çok zarara uğradığını ileri sürerek 67.454 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.Davalı... İnşaat davaya cevap vermemiştir. Dahili davalı ... ise cevap dilekçesinde husumet nedeniyle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davalı ... bakımından açılan davanın vaki feragat nedeniyle reddine, davalı.... ile dahili davalı ... Genel Müdürlüğü bakımından davanın KISMEN KABULÜ ile, 63.594,86 TL nin dava tarihi olan 20/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı.... ile dahili davalı ... Genel Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalılardan.... ile dahili davalı ... Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyanın incelenmesinden, davacı vekili, yargılama sırasında davalı ... hakkındaki davasından feragat etmiş, dava dışı ...'nin yargılamaya dahil edilmesini talep etmiş, mahkemece ... adına duruşma davetiyesi çıkartılarak davaya dahil edilmiş ve dahili davalı ... hakkında da hüküm kurulmuştur.Türk hukuk sisteminde hüküm, davada taraf olanlara yönelik olarak verilir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. İhbar olunan kimse davada davalı sıfatının kazanamayacağı gibi, bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz.Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Dava bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya bir kaçına karşı açılmış ise bu halde, dava sıfat yokluğundan reddedilemez. Mahkemenin, davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmesi için davacıya bir süre vermesi, davacı bu süre içinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil ederse davaya devam etmesi gerekir. Davanın teşmili müessesesi uygulamada “dahili davalı” olarak nitelendirmekte olup, davayı teşmil eden davacının bu işlem için ayrı bir başvuru harcı ödemesi gerekir. Gerekli harç ödenmez ise mahkeme davacının davanın teşmili talebini inceleme konusu yapılamaz ve davanın teşmil edildiği kişi ihbar olunan üçüncü kişi olarak kabul edilir, aleyhine hüküm kurulamaz.HMUK.38 md., HMK.58 md. hükmüne göre dava açıldıktan sonra davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamaktadır.6100 sayılı HMK'nunda dahili dava şeklinde bir müessese bulunmamakta olup; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişiler dışında hüküm kurulamayacağı gibi mecburi dava arkadaşlığı dışında dahili dava edilerek yargılama yapılması uygun da görülmemektedir.Hal böyle olunca, mahkemece; Usul Yasasında dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almadığı gözetilmeden, ...'nin dahili davalı olarak kabulü ile onun hakkında da hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen dahili davalı için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp dahili davalı ... vekiline verilmesine, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.