MAHKEMESİ : VİRANŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2012/282-2014/236Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin, 7074 sayılı tarımsal sulama abonesi olduğunu; müvekkili hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle, 29/11/2010 tarih ve 69344 seri numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini; bu tutanak nedeniyle 72.423,50 TL borç çıkarıldığını, borcun fahiş olduğunu, sayaca müdahalenin tespit edilemediğini, elektrik sayacının .. A.Ş'ye gönderildiğini, sayaca müdahale edildiğinin firma tarafından tespit edildiğini, sayaç üzerinde objektif ve tarafsız bir incelemenin yapılmadığını ileri sürerek, anılan borç nedeniyle, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın haksız ve yersiz olduğunu, sayacın müdahaleli olduğununu tespit edildiğini, mevzuat gereği kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; davacının, davalıya 29/11/2010 tarih ve 69344 seri numaralı kaçak tespit tutanağı nedeniyle, 36.769,38 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği 01.03.2003 tarihinde yürürlükten kaldırılmış ve Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13. maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirleneceği açıklanmıştır. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin uygulanmasına ilişkin olarak 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.Bu bağlamda somut olaya bakıldığında, davacıya ait sayaç 24.04.2010 tarihinde değiştirilmiş olup, ölçü ayar istasyonu tarafından yapılan inceleme neticesinde sayacın firmaya gönderilerek müdahalenin olup olmadığının tespitinin uygun olacağı belirtilmiştir. Sayacın .. A.Ş'ne gönderilmesi neticesinde tanzim olunan 24.09.2010 tarihli rapor ile; "klemens kapağının açılarak sayaca müdahale edildiği sayacın endekslerinin sıfırlandığı" tespit edilmiş bu rapora istinaden 29.11.2010 tarihli kaçak tutanağı düzenlenerek 72.423,50 TL tahakkuk yapılmıştır. Mahkemece kaçak elektrik bedelinin hesaplanması için bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, tutanak tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre hesaplama yapılmamıştır.Davacının sorumlu tutulabileceği kaçak elektrik bedeli, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği'nin 41. ve 43. madesine göre hesaplanmış ve kaçak miktarı 35.654,12 TL olarak tespit edilmiştir. Oysa hesaplamanın tutanak tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine ve 622 sayılı Kurul kararına göre yapılması gerekir. Bilirkişi raporu bu yönü ile Yönetmeliğe uygun değildir. Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle dosyanın konusunda uzman bilirkişi heyetine verilmesi, bilirkişiden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin 622 sayılı Kurul kararı ile Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre yeniden hesaplanması için rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.