Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6469 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5168 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : ANKARA 9. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 10/04/2014NUMARASI : 2013/1501-2014/484Taraflar arasındaki Nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin öğrenci olduğunu, eğitimine devam edebilmek için davalı babasının yardımına ihtiyacı bulunduğunu belirterek; aylık 750,00 TL yardım nafakasının davalı babadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı; cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; aylık 250,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından, takdir edilen nafakanın az olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir.Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 250,00 TL nafakanın davacı öğrencinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir.Somut olayda; 11.05.1995 doğumlu davacının, eldeki davanın açıldığı 11.11.2013 tarihi itibariyle Kız Meslek Lisesi 12. sınıf öğrencisi olduğu, okula servisle gidip geldiği, 23.02.2007 tarihinde açılan nafaka artırım davası ile davacı lehine aylık 180,00 TL iştirak nafakası takdir edildiği, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasın karar verildiği, davacının 11.05.2013 tarihinde reşit olmasıyla iştirak nafakasının son bulduğu, annesi ve annesinin ikinci evliliğinden olma çocuklarıyla aynı evde yaşadığı, annesinin dul olup, aldığı aylık 800,00 TL dul maaşıyla üçü öğrenci, 4 çocuğa baktığı, 475,00 TL kira ödediği, davalı babanın ise, TCDD'den emekli olduğu, aylık 1.765,00 TL emekli maaşı aldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; nafakanın niteliği, davalı babanın ve mirasçılıkta da aynı sırada yer alan dava dışı annenin gelir durumu, davacının ihtiyaçları, okula servisle gidip geliyor olması nazara alındığında, hükmedilen nafaka miktarının az ol olduğu, davacının zaruri ihtiyaçlarını karşılamayacağı kanaatine varılmış, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek, daha yüksek oranda nafaka takdiri için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.