MAHKEMESİ : SALİHLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/03/2014NUMARASI : 2013/693-2014/183Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya konut sattığını, davalının satım bedelinden bakiye kalan bedeli müvekkiline ödemediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile, 2.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut uyuşmazlıkta; davacı (yüklenici) ile davalı (tüketici) arasında konut satışına ilişkin adi yazılı bir sözleşme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.4077 sayılı Kanunun 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür.Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme tarafından hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.