Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 643 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 10895 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; tarafların . ve karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanma kararıyla birlikte müşterek çocuğun davacıya verildiğini ve çocuk için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, bunun, günün şartlarına, çocuğun okul çağına gelmiş olmasına ve ihtiyaçlarının artmasına göre çok düşük kaldığını, davalının 4.633 TL aylık aldığını, davacının ise aylık 850 TL ücret aldığını belirterek çocuk için aylık nafakanın 750 TL arttırılarak 1.000 TL’ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde; boşanma tarihinde, 2012 yılında, 7 yaşında olan ve 1. sınıfta okuyan çocuk için belirlenen 250 TL nafakanın ölçülü olduğunu, aradan geçen zamanda ciddi bir değişiklik olmadığını, nafakanın karar tarihi itibariyle 350 TL olarak tespiti ve her yıl . oranında arttırılmasının makul olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; aradan geçen süre, çocuğun büyümesi, ilkokul 4. sınıfa gidiyor olması, paranın alım gücündeki düşüş, enflasyon ve çocuğun ihtiyaçlarının artması nazara alındığında 2012 yılında takdir edilen aylık 250 TL iştirak nafakasının çok düşük kaldığı gerekçesi ile davacının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 250 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 700 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. ./..-2-Temyize konu uyuşmazlık; iştirak nafakasının aylık 450,00 TL artırımının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.Somut olayda, davacı annenin muhasebede çalıştığı, 1.200 TL aylık aldığı, annesi, iki ablası ve oğlu ile annesinin evinde kaldığı; davalı babanın ayakkabı firmasında çalıştığı, 1.750 TL ücret aldığı, kendisine ait 2007 model Peugeot marka otomobili olduğu, 600 TL kira ödediği; müşterek çocuğun ise 2005 doğumlu olduğu anlaşılmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyol-ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaç düzeyine göre, yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı fazla bulunmuş, bu husus hakkaniyet ilkesine aykırı görülmüş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.O halde mahkemece yapılacak iş; çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, çalışan davacı annenin katkısı ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek ve TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha az miktarda nafakaya hükmetmek olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.