Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 642 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16541 - Esas Yıl 2015





T.C.YARGITAY3. HUKUK DAİRESİBAŞKANLIĞIY A R G I T A Y İ L A M IİNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : BURSA 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 09/09/2015NUMARASI : 2015/304-2015/727Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; tarafların Mudanya 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/410 Esas, 2011/397 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı boşandıklarını, söz konusu karar ile müşterek çocuk A.. K.. lehine 400 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, ancak aradan geçen zaman içerisinde müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, özel okula kaydının yaptırıldığını, müşterek müşterek çocuk lehine takdir edilen nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek iştirak nafakasının 2000 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş, duruşmada talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını, yüklü miktarda kredi borcunun olduğunu, bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; aradan geçen sürede nafakanın günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için aylık 400.00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 700 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.Davacının temyiz itirazlarına gelince;Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk A.. K.. 2005 doğumlu olup, özel okulda eğitim gördüğü; yıllık okul giderinin 9.900 TL olduğu, davacının öğretmen olup, aylık 2.531.14 TL maaşı olduğu, davalının ise, F.. şube müdürü olup, aylık 6.513.42 TL maaşı olduğu, 600 TL kira ödediği anlaşılmaktadır.Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında üç yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır.Tarafların gerçekleşen sosyo-ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları gözetildiğinde; yerel mahkemece takdir edilen iştirak nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır.O halde, mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun bir nafakaya hükmetmek olmalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.