Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6412 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21199 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : AKHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/10/2013NUMARASI : 2011/127-2013/625Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; mirasbırakan C.. T..'a ait 18.04.2006 tarihli vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve şekil eksikliği nedenleri ile geçersiz olduğunu ileri sürerek iptalini, bunun mümkün olmaması halinde tenkisini talep etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; mirasbırakanın vasiyetnameyi düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin yerinde olduğunun Adli Tıp Kurumunca tanzim edilen rapor ile saptandığı, incelenen vasiyetnamenin ise şekil şartlarına haiz olduğu, öte yandan tasarruf ile davacının saklı payının zedelenmediğinin aldırılan bilirkişi raporu ile belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.TMK. nun 535. maddesi; “Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.” hükmünü içermektedir.Yazılışına bakılarak TMK. nun 535. maddesinin, ancak vasiyetçinin okuyamaması veya imzalayamaması halinde uygulanabileceği düşünülebilirse de, bu görüş, doğru değildir. Nitekim, 26.03.1962 günlü ve 23/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının sonuç bölümünde açıkça ifade edildiği üzere, okur yazar kişiler bile, dileğine göre ve hiç bir sebep bildirmeye veya vasiyetnameye yazdırmaya yer olmaksızın okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçebilirler. Sözü edilen içtihadın yürürlüğünden bu yana uygulama bu yolda devam edegelmiştir (Yargıtay 2. HD. nin 24.11.1980 günlü ve 1980/7187 E. 8357 K. ve Yargıtay 3. HD. nin 17.12.2012 günlü ve 2012/21939 E. 25917 K. sayılı içtihatları).Öte yandan, okur yazar kişilerce, okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunun seçilmesi halinde de; TMK. nun 535/2. maddesinde gösterilen şekle uyulmak zorundadır.Davaya konu vasiyetname, okur yazar olmayanlara ilişkin vasiyetname şeklinde düzenlenmiştir. Vasiyetnamede, tanıkların “Mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını” tevsik eden beyanları yoktur. Bu beyanın yokluğu vasiyetnameyi geçersiz kılar.Hal böyle olunca, mahkemece; TMK. nun 535/2. maddesindeki şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmeyen vasiyetnamenin iptali isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04 .2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.