Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6396 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17985 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SEFERİHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/02/2012NUMARASI : 2011/373-2012/20Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın bir kısım davacılar yönünden açılmamış sayılmasına, bir kısım davacılar yönünden ise reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde bir kısım davacılar ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar dava dilekçesinde; .. ilçesi .. mahallesi, .. mevkiinde bulunan tapunun 272 ada, 71 parselde kayıtlı taşınmazı, (.. Sitesi kurmak üzere) davalılar ile birlikte satın aldıklarını; müteşebbis heyeti adına, taşınmazın, davalılar adına tapulandığını; kendilerinin, paylarına düşen parayı yatırdıklarını; davalıların, tüm ortaklar adına nizalı taşınmazı tapuda tescil ettirmeleri gerekirken, kadastro mahkemesinde yapılan yargılama sırasında kendi adlarına tescil ettirdiklerini; bu durumu, kadastro ilanı üzerine öğrendiklerini ileri sürerek; davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ayrı ayrı hisseleri oranında adlarına tescile karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.Davalılar cevap dilekçelerinde; davacıların yatırdığı parayı aldıklarını; ancak, aralarında bir sözleşme bağı bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemişlerdir.Dava, mahkemenin 2010/183 Esasında görülmekte iken, bir kısım davacılar yönünden takip edilmediğinden işlemden kaldırılıp tefrik edilerek, iş bu 2011/373 Esasa kaydedilmiştir.Mahkemece; "...Tarafların aralarında herhangi bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı; bu nedenle, tapu iptal - tescil isteminin reddi gerekeceği; öte yandan, davacı tarafça yapılan ödemelerin alındığının inkar edilmediği; ödenen paraların; ancak, sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde davalı taraftan geri talep edilebileceği gerekçesi ile" Davacılar H.. Ç.., G.. Ş.., S.. K.., Z.. Ş.., G.. U.., E.. S.., K.. A.., G.. Ö.., G.. T.., N.. A.., G.. Ç.., S.. Ç.., I.. Ç.. tarafından açılan davanın HMK'nın 150.maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA; Davacılar M.. S.. ve M.. A..'in davasının REDDİNE, davacıların davalılara karşı yasal şartlarının mevcut olması durumunda sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iade davası açmakta muhtariyetine karar verilmiş; hüküm, davacılar M.. S.. ve M.. A.. vekili ve bir kısım davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar M.. S.. ve M.. A.. vekilinin ve diğer temyiz eden davacıların sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, mahkemece; "Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1200'er TL vekalet ücretinin davacılardan ayrı ayrı tahsili ile davalı tarafa verilmesine" şeklinde, hüküm kurulmuştur. Oysa, davacılar M.. S.. ve M.. A.. dışındaki davacılarla ilgili davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2 maddesi gereğince red sebebi ortak olan davacılar aleyhine tek bir vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Bu durum gözetilmeksizin her bir davacı aleyhinde ayrı ayrı ücreti vekalete hükmedilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişen bir kısım davacılar vekili ve bir kısım davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 6. bendindeki "davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1200'er TL vekalet ücretinin davacılardan ayrı ayrı tahsili ile davalı tarafa verilmesine" sözlerinin çıkarılarak, yerine "davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1200 TL vekalet ücretinin davacılar M.. S.. ve M.. A..'den; 1200 TL vekalet ücretinin de hükmün 1. maddesinde ismi belirtilen davacılardan tahsili ile davalı tarafa verilmesine" sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.