Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6395 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4382 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, eşinin, dava konusu ... ili, .... İlçesi,..... mahallesinde kain, imarın .... ada, ... numaralı parseli üzerinde yer alan B-... bloktaki 27 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu; müvekkilinin, konutuna su aboneliği yaptırmak üzere davalı idareye başvurduğunda, davalı idare (...) görevlileri tarafından, kanal katılım payı + şebeke hisse bedeli adı altında toplamda ....500 TL'lik bir bedel ödemesi gerektiği ileri sürüldüğünü; müvekkilinin, bu bedeli davalı idareye ödemediğini, zira, benzer uyuşmazlıklarda bilirkişilerce yapılan hesaplamalarda, talep edilebilecek bedelin ortalama 498 TL olduğunun belirtildiğini; davalı idarenin talebinin fahiş olduğunu ileri sürerek; müvekkilinin, kanal katılım payı + şebeke hisse bedeli adı altında davalı idareye ödemesi gereken bedelin mahkemece tespiti ile davalı idarece fazla talep edilen tutardan sorumlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde; kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, Belediye Gelirleri Kanununun 87 ve 88. maddeleri ile ... Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesi uyarınca idarece sunulan hizmet karşılığı ilk malikten ferdi abonelik sırasında alınan bedel olduğunu, müvekkili idarenin davacı tarafa ait bağımsız bölümün yer aldığı taşınmazın faydalanmakta olduğu su şebekesi ve kanal hatlarını inşa ettiğini, bu nedenle ilk malik olan davacıdan davaya konu edilen altyapı hizmet bedellerinin yasa gereği tahsil edildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; "Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, bilirkişi rapor ve ek raporu, ...'den gelen yazı cevabı ve tüm dosya içeriğine göre, davacının ilk defa su abonesi olduğu, binada iskan bulunduğu, kanal şebeke hizmetinin ... tarafından verildiği anlaşıldığından davanın kabulüne, davacı tarafın kanal katılım ve şebeke bedeli olarak 278,40 TL bedelden borçlu olduğunun tespitine, fazla istenen tutardan davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava donusu konuta ilk kez abone olunduğu, ilk kez abone olan kişiden kanal katılım ve şebeke hisse bedeli istenmesinde yasaya bir aykırılık bulunmadığı, davalı idarenin konutun bulunduğu bölgeye alt yapı hizmetlerini götürdüğü; bu nedenle davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedelinden sorumlu olduğu, mahkemece de doğru olarak tespit edilmiş bulunmaktadır. Ne var ki, davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedeliyle ilgili sorumlu olduğu miktarın belirlenmesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi hesaplamasında;....(.......), 45,75 TL olarak gösterilmiştir. Bu miktarın, ilk inşaat ruhsatı alınırken belirlenen metre tül maliyeti olduğu anlaşılmaktadır. Oysa, aradan uzun bir zaman geçtikten sonra inşaat tamamlanmış ve davacı bireysel abonelik başvurusunda bulunup, 08.06.2012 tarihinde iş bu davayı açmıştır. Bu durumda, metre tül maliyeti abonelik başvuru tarihindeki .......... birim değerleri esas alınmak suretiyle, güncelleştirilerek saptanması gerekir.Mahkemece, eksik inceleme sonucu, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak kurulan hükümde isabet görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.