MAHKEMESİ : İZMİR 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/10/2012NUMARASI : 2012/943-2012/347Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada; taraflar arasındaki ortaklığın haklı olarak feshi ve tasfiyesi; 10.000,00 TL kar payı alacağı ile 3 adet iş makinesinin fatura bedeli toplamının 1/2'si davalıdan talep edilmiştir.Mahkemece; uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığı, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek; mahkemenin görevsizliğine, dava şartı noksanlığı yönünden davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; adi ortaklığın feshi ve tasfiyesiyle, kar payı alacağına ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık;bu tür davalara hangi mahkemenin bakacağı hususundadır. Hangi davaların ticari dava olduğu 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde sayılmıştır. Bundan başka özel kanunlarda bazı davalara ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir.( TTK. m.5 ) Bu hükümlerde sayılan ticari davalar mutlak ve nispi ticari dava olmak üzere ikiye ayrılır. 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi gereğince, bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerekir. TTK'nın 21. maddesinin 1. fıkrası gereğince her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Buna göre davanın taraflarından biri tacir değilse, o dava ticari dava değildir. İki taraf da tacir olsa bile dava konusu uyuşmazlık taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili değilse, o dava ticari dava grubuna girmez. Somut olayda mahkemece, uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de, uyuşmazlık taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmıştır. Adi ortaklık sözleşmesi; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. (TBK. 620/1 md.) Bu sözleşme Borçlar Kanunu'nda düzenlenmiştir.Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine aittir. Hal böyle olunca mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilip, tüm deliller toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar vermesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle görevsizlik karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.