Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6354 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21427 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MERSİN 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 28/08/2014NUMARASI : 2014/107-2014/518Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalının Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2013/139 E 2013/164 K sayılı dosyası ile boşandıklarını, müşterek çocuk Arda'nın velayetinin davacıya verildiğini, davacının o tarihte çocuk için nafaka istemediğini, ancak çocuğun özürlü olduğunu, büyük oranda masraf gerektiğini, maddi imkanlarının masraflarını karşılamaya yetmediğini belirterek aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde özetle, 980,00 TL aylığı olduğunu, yeni bir evlilik yaptığını, çok fazla borcu olduğunu, mahkemenin takdir ettiği 250,00 TL tedbir nafakasını dahi ödeyemediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkeme tarafından; davanın kısmen kabulü ile; müşterek çocuk için tensiben takdir edilen aylık 250,00 TL iştirak nafakasının karar tarihinden itibaren 200,00 TL ye indirilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır.Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 27.02.2013 tarihli karar ile boşandıkları; 2011 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, davacı annenin asgari ücretle çalıştığı, çocuğun özürlü olduğu, doğal olarak diğer çocuklara göre daha fazla bakım ve ilgi gerektirdiği, bununla orantılı olarak çocuk için yapılacak masrafların da fazla olacağı; davalı babanın ise 980,00 TL ücretle hastanede özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, çocuğun sağlık durumu, çocuğun ihtiyaçları, nazara alındığında; hükmedilen nafaka miktarı az olup, TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.