Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6345 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 1696 - Esas Yıl 2011





Dava dilekçesinde toplu yapı yönetiminin kuruluş ve faaliyetlerinin hukuka aykırılığının tespiti, tahsilatın istirdadı istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü. Davacı vekili; müvekkilinin halen SS Y... 88 Konut Yapı Kooperatifinin üyesi bulunduğunu, bağımsız bölümler üzerinde kat irtifakı kurulup yönetim planının tapu idaresine verildiğini, hukuka aykırı olarak parsel ve kat malikleri kurulu seçimi yapılarak kat malikleri yönetim kurulu oluşturulduğunu, yasanın aradığı usule uygun olarak toplu yapı yönetimine geçiş şartının oluşmadığını ve bu nedenle ana taşınmazın yönetiminde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin ve bu bağlamda kat irtifakı sahiplerinin genel giderlere katılma ve sorumluluklarında 20. madde hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığını bu nedenle SS Y... Toplu Yönetiminin kuruluşu ve yönetim kurulunun faaliyetlerinin hukuka aykırılığının tespiti ile toplu yapı yönetimi adına davalılar tarafından aidat bedeli altında yapılan tahsilatlardan 125 TL'nin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yönetimin oyçokluğu ile yasaya uygun şekilde oluşturulduğu, bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmü davacı vekili temyiz etmektedir. Davaya konu birden fazla parsel üzerinde kurulu sitede, 28.11.2007 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 5711 sayılı Yasa ile değişik 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 66. maddesine göre toplu yapı yönetimine geçilmemiş olmakla, davacının talebi 634 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilemez. Uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerekir. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi asıl. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi ise kanunlarda sayılan istisnalar olduğundan, konusu para olmayan veya para ile değerlendirilmeyen davalar ile yasanın açık biçimde Sulh Hukuk Mahkemesini görevlendirmediği tüm davalar Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür. Mahkemeler arasındaki görev ilişkisi kamu düzenine İlişkin olduğundan dava sonuçlanıncaya kadar re'sen nazara alınması gerekir. O halde mahkemece davada konusu para ile ölçülemeyen talepler bulunmasından dolayı, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.