MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİTaraflar arasındaki Tüketici Hakem Heyeti Kararına İtiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDava; elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp/kaçak bedelinin iadesi hakkında verilen Tüketici Hakem Heyeti kararının itiraz yolu ile iptali istemine ilişkindir.Mahkemece; davacının itirazının reddi ile;...Tüketici Hakem Heyeti'nin 27.04.2012 tarih ve 2012/299 sayılı kararının 2011 yılı Nisan ayından şikayet tarihi olan 16.12.2011 tarihine kadar onanmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davaya konu...Tüketici Hakem Heyeti'nin 27.04.2012 tarih ve 2012/219 nolu kararının incelenmesinde; davalı tüketicinin ..lı aboneliğinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin tüketiciye iadesine karar verildiği görülmüştür.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının..nolu abonelik grubu ve tarifesinin şantiye ve geçici aboneliğe ilişkin olduğu, davalının söz konusu aboneliği için yaptığı başvuru üzerine davaya konu hakem heyeti kararının tesis edildiği anlaşılmaktadır.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1.maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2.maddesinde; “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3.maddesinde; “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Buna göre, mahkemece, davalının aboneliğine ilişkin adresin mesken olup olmadığı hususunda, gerekirse keşif de yapılmak suretiyle, yeterli bir şekilde araştırma yapılmalı, davalının aboneliğinin mesken aboneliğine ilişkin olduğunun saptanması halinde şimdiki gibi karar verilmeli, ancak davalının aboneliğinin mesken aboneliği dışında ticari, tarımsal sulama, resmi daire, hayır kurumu vs. bir aboneliğe ilişkin olduğunun saptanması halinde, davalının, yukarıda açıklandığı üzere tüketici olmadığı, dolayısıyla olayda 4077 sayılı kanun hükümleri yerine genel hükümlerin uygulanacağı gözetilerek, ihtilafa tüketici hakem heyetinin bakma yetkisi ve görevi bulunmaması nedeniyle tüketici hakem heyeti tarafından verilen kararın iptaline karar verilmelidir.Bu itibarla; davalının aboneliğine ilişkin yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.