MAHKEMESİ : İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/12/2012NUMARASI : 2011/662-2012/415Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesinde; davacının murisi Ali Zeytunoğlu'nun Noterde düzenlenen 11.08.2000 tarihli vasiyetname ile .. Köyünde bulunan 177 parsel ve 474 parsel taşınmazları davacının üvey kardeşleri olan davalılara vasiyet ettiği, 9 kardeş olduklarını bu yerde kendilerinin de hakları bulunduğunu, mirasçı olduklarını, davalılar tarafından kandırılarak vasiyetname tanzim edildiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir. Yargılama sırasında 18.10.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile "vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkisi" talep edilmiştir.Birleşen davada (mahkemenin 2011/700 E. - 2012/366 K.) davacı A.. T.., murisin mal kaçırıp davalılar lehine tarla bırakmasının kendisini mağdur ettiğini belirterek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.Mahkemece; murisin fiil ehliyetini haiz olduğu gerekçe gösterilerek davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, vasiyetnamenin tenkisi talebi yönünden açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığından bu husuta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Hükmü davacı G.. T.. vekili temyiz etmektedir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, dava dilekçesinde; "vasiyet edilen taşınmazda kendilerinin de hakları bulunduğu" iddia edilmektedir. Davacı vekili yargılama esnasında verdiği 18.10.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile de "vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkisini" talep ettiğini açıklamıştır.HUMK.nun 76.maddesi uyarınca dayanılan olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmesi yapmak ise hakime aittir.Dava dilekçesindeki vasiyet edilen taşınmazda kendilerinin de hakları bulunduğu beyanı tenkis istemini içermekte olup, yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi de müphem olan dava dilekçesinin açıklanması niteliğinde olduğu gözönüne alınarak, TMK.nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tenkis talebi hakkında yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.