Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 623 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16090 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 03/06/2013NUMARASI : 2011/882-2013/539Taraflar arasında görülen nişan hediylerinin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 428.maddesinde öngörülen duruşma sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 18.560 TL. ye çıkarılmıştır.Temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altındadır.Bu nedenle duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ile davalının 2008 yılında nişanlandıklarını, davalının 20/08/2011 tarihinde nişanı bozduğunu, davacının davalıya nişan hediyeleri aldığını belirterek 24.538.07.TL'nın verildiği tarihten yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, tarafların nişanlanmadıklarını, ileri yaştaki iki insanın 3 yıl nişanlı kalmasının olağan olmadığını, davalının davacıya 15.000 Euro borç verdiğini, davacının bazı katkılarını bu nedenle kabul ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir .Mahkemece tarafların nişanlandıkları, 3 yıl aynı evi paylaştıkları, birlikte tatillere gittikleri, davalının nişanı bozduğu, davacının nişan hediyelerini geri istemeye hakkı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda; tarafların bir süre birlikte yaşadığı, birlikte tatile gittiklerine göre ilişkinin TMK'nun 118.maddesinde düzenlenen "nişanlanma" kapsamında olmadığı anlaşılmaktadır.Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre; somut olayda, eylem haksız fiil niteliğindedir ve nişan kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle davanın Aile Mahkemesinde değil, genel mahkemede bakılıp sonuçlandırılması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Göreve ilişkin konular kazanılmış hak da teşkil etmez. Mahkemece; taraflar arasındaki ilişki "nişan" olmadığı halde mahkemenin görev alanına girmeyen eldeki davada işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.