MAHKEMESİ : KONYA 5. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 04/03/2014NUMARASI : 2013/202-2014/178Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde, tarafların Konya 4. Aile Mahkemesinin 2011/519 esas, 2012/1235 karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiğini kararın henüz kesinleşmediğini,müvekkilinin mehir senedinde yazılı hiç bir eşyayı alamadığını belirterek mehir senedinde yazılı eşyaların aynen olmadığı takdirde dava tarihinde bilirkişi tarafından belirlenecek değerinin davalılardan yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar verdikleri cevap dilekçeleri ile, davacının davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, açılan davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece, davalı Makbule ve Uğur 'a yönelik açılan davaların sıfat yokluğundan reddine, mehir senedinde yazılı ev eşyaları yönünden davanın kabulüne, davalı Esat'tan aynen veya bedelin tahsiline, mehir senedinde yazılı 22 ayar 500 gram muhtelif altın yönünden, 150 gramı hakkında açılan davanın reddine, 350 gram 22 ayar altın bedelinin davalı Esat'tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.1086 sayılı HUMK’nun 290’ıncı ve bunun karşılığı olarak düzenlenen 6100 sayılı HMK.’nun 201.maddesi hükmüne göre senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin tanıkla ispatı mümkün olmayıp ancak aynı kuvvette bir belge ile kanıtlanması gerekir.Olayımızda davacı, 07.03.2006 tarihli mehir senedine dayanmıştır. Senet içeriğinde; aşağıda cinsi ve miktarı belirlenmiş olan altın takı ve eşyaları gelinimiz olması nedeni ile Mevlüt kızı F.. Ü.. (Ö..) a düğün hediyesi olarak müştereken verdik. Bu altın ve eşyalarda biz ve varislerimizin kesinlikle hak talep edemeyeceğimizi şahitler huzurunda kabul ettiklerini bildirmişler ve senet, davalılar tarafından müştereken imzalanmıştır.Anılan yasal düzenlemelerin sonucu olarak ev eşyalarının ve senette yazılı ziynet eşyalarının da davacıya iade edildiğinin davalılar tarafından kanıtlanması zorunludur.O halde, mahkemece; davacıya iade edildiği ispat edilemeyen bir kısım ziynet ve ev eşyası yönünden, mehir senedinde yazılı olan ziynet ve eşyaları müştereken veren ve senedi imzalayan Makbule ve Uğur'un da sorumlu olduğu gözetilerek bu davalılar yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.