MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2011/675-2013/265Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde davalının maaşından eksik kesilen gelir vergisinin Hastanenin döner sermaye bütçesinden vergi dairesine yatırıldığını, vergi konusunda asli mükellefin personel olduğunu, vergi dairesine davalı adına vergi ve gecikme faizinin ödendiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı olduğunu belirterek 2.400.61.-TL'nın ödeme tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı duruşmalara katılmamış, cevap dilekçesi de sunmamıştır.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HMK.nun 266 ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Ancak, bilirkişi seçimi yapılırken düşüncesine başvurulacak kişi veya kişilerin özel ve teknik bilgilerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulması gerekir.Aynı ilkeler HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde de düzenlenmiştir.Somut olayda ise; hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi mali müşavir olup uyuşmazlığın doğru olarak tesbiti ve çözümlenmesi için gerekli uzmanlığa sahip değildir.Bu durumda mahkemece; döner sermaye saymanı, vergi denetmeni ve hastane idarecisinden oluşacak 3 kişilik bilirkişi kurulundan uyuşmazlık hakkında rapor aldırılması ve sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken, konunun uzmanı olmayan bilirkişice hazırlanan raporun esas alınması suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.