Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 6106 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20927 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/06/2013NUMARASI : 2009/231-2013/315Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali-tenkis-ipotek fekki davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerine temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar vekili dilekçesinde; tarafların murisi Haydar Varlık'ın 17.11.2008 tarihinde vefat ettiğini, 26.08.1994 tarihli Noterde düzenlediği vasiyetnamesi ile tüm malvarlığını davalılardan E.. V.. ve E.. V..'a bıraktığını; murisin ruhsal rahatsızlığının olduğunu (fiil ehliyetinin bulunmadığını), saklı payı zedeleme amacı taşıyan vasiyetnamenin hukuka aykırı olduğunu; ayrıca, muvazaalı olarak 1.kat 2 nolu bağımsız bölüm üzerine davalı Sakine lehine ipotek kurulduğunu; vasiyetnamenin ; davalıların manevi baskısı ile düzenlendiğini ileri sürerek; vasiyetnamenin iptaline, olmadığında tenkisine, muvazaaya konu ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunmuşlar, esası bakımında da davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece; "Her ne kadar davacılar vekilince, murisin vasiyetnameyi yaptığı zamanda akli melekelerinin yerinde olmadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptali talep edilmiş ise de; dosyada mevcut 03.03.2004 tarihli sağlık raporunda, muris Haydar'ın ateşli silah bulundurması ya da taşımasında psikolojik ve nörolojik yönden herhangi bir sakınca bulunmadığının tespit edilmiş olması; dosyada bulunan tedavi evraklarının psikolojik rahatsızlıklarla ilgisinin olmaması ve bu hususta dinlenen tüm tanık beyanlarından, 26.08.1994 tarihli vasiyetnamenin, ehliyetsizlik sebebiyle iptal edilmesini gerektirir bir durumun söz konusu olmadığına kesin kanaat getirilmiştir. Gerekçesiyle " Davacıların, davalılar E.. V.. ve E.. V..'a yönelik, vasiyetnamenin iptaline bağlı olarak tapu iptali ve tescil yönündeki asli taleplerinin reddi; vasiyetnamenin tenkisi yönündeki feri taleplerinin kabulü ile; 31.218.01 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, yukarıda adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara mütesaviyen ödenmesine; Davacıların, davalı S.. V..'a yönelik, muvazaa nedeniyle ipoteğin fekki yönündeki taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.Davacılar vekili; vasiyetçinin, vasiyetname düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığnı iddia etmiş, vasiyetnamenin iptalini istemiştir.HUMK'nun 275.ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vermelidir. Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere; vasiyetçinin vasiyetname tarihinde fiil ehliyetine sahip olup olmadığının saptanması da uzman bilirkişiler ve resmi sağlık kurulu raporu aracılığıyla yapılmalıdır. Mahkeme gerekçesinde dayanılan 03.03.2004 tarihli sağlık raporu, vasiyetnamenin düzenleniş tarihinden çok sonrasına ilişkin bulunduğu gibi, fiil ehliyetine ilişkin düzenlenmiş bir rapor da değildir. O halde mahkemece; davacı tarafın itirazı da gözetilerek, bu husustaki tüm deliller ve belgeler toplanarak (Hastane kayıtları ve raporlar da eklenerek) bu konuda en yetkili sağlık kurulundan, Adli Tıp Kurumu Başkanlığından, heyet raporu alınması ve sonucu dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde vasiyetnamenin iptali isteminin reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu aşamada, bozma gerekçesi gözetilerek, tarafların tenkise ve sair temyiz itirazlarının incelenmesine mahal görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.