Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6069 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13383 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 28/05/2013NUMARASI : 2008/296-2013/536Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesinde; davalının, kaçak elektrik kullandığını, bu durumun kaçak tespit tutanağı ile saptandığını ve kaçak elektrik faturası düzenlenerek tebliğ edildiğini; bu faturanın ödenmediğini, bu nedenle, Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğünün 2007/4067 Esas sayılı dosyasında davalı hakkında icra takibi açıldığını, davalı tarafça takibe haksız,mesnetsiz olarak ve kötü niyetle itiraz edildiğini, ileri sürerek; borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %40 tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiş, icra takibine itiraz dilekçesinde ise; zamanaşımı de bulunmuştur.Mahkemece; davalının, icra takibine süresi içinde verdiği itiraz dilekçesinde, alacağın zamanaşına uğradığını ileri sürdüğünü; davacı kurumca da, davalı hakkında 5.1.2006 tarihinde kaçak elektrik tutanağı tutulduğunu, aynı tarihte bu nedenle tahakkuk yaptırıldığını; ancak, takibe bir yıldan fazla bir süre geçtikten sonra 4.5.2007 tarihinde geçildiğini,haksız fiil tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayı Borçlar Kanunun 60 maddesine göre; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibinin haksız fiilin ve öğrenildiği tarihin üzerinden bir yıldan fazla sürenin geçtiğini,davalının zamanaşımı itirazının yerinde olduğunu,davalı hakkında herhangi bir ceza soruşturmasının da açılmadığı belirtilerek zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Haksız eylemlerden doğan davalarda uygulanacak zamanaşımı 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 60. maddesinde ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre haksız eylemden doğan tazminat davaları BK'nun 60/1 maddesi gereğince 1 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine tabidir. Borçlar Yasası'nın 60/1. maddesinde öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresi; zarara uğrayanın, zararın varlığını ve zarar vereni öğrendiği günden itibaren işlemeye başlar. Aynı Yasa'nın 60/2. maddesi gereğince zarara yol açan eylemin aynı zamanda suç sayılan bir eylemden doğmuş olması durumunda olayda uygulanacak zamanaşımı süresi, o suçun bağlı olduğu (uzamış) ceza zamanaşımı süresidir. Buna göre tazminata konu eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde o suç için öngörülen ceza zamanaşımı süresi hukuk hakimi tarafından uygulanacaktır. (HGK.'nun 22/02/2012 tarih ve 2011/4 E.- 2011/640 K; 2012/89 sayılı ve HGK.'nun 06/05/2009 tarih 2009/4-152 Esas ve 2009/155 Karar sayılı kararları) Ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için ceza davasının açılmış olması gerekmez. Mahkemece, davalının eyleminin aynı zamanda suç teşkil ettiği gözönüne alınarak, olaya uzamış ceza zamanaşımının uygulanması gerekirken, yazılı ve yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.