Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6047 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20871 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SAMSUN 3. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 14/10/2014NUMARASI : 2013/647-2014/476Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş ise de, davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:YARGITAY KARARIDavacı vekili dilekçesinde; tarafların Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/273 E. 2010/303 K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, davalı tarafından yapılan 20.000 TL tutarındaki toptan ödeme nedeniyle boşanma davasında velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk Bahtiyar için nafaka talep edilmediğini, ancak özel okula giden müşterek çocuğun bakım giderleri ve eğitim ihtiyaçlarının aylık 150 TL ye karşılık gelen nafaka ile karşılanmasının mümkün olmadığını ileri sürerek; iştirak nafakasının 150 TL den 800 TL ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı, boşanma protokolünün avukat olan davacı tarafından hazırlandığını, bu protokolden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müşterek çocuğun özel okulda eğitim görmesinin ise davacının tercihi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece; “...boşanma davasında peşin olarak belli bir miktarın ödenmesi karşılığında nafakaya hükmedilmemiş ise de aradan geçen süre içerisinde çocuğun yaşının büyümesi, ihtiyaçlarının artması, özel okulda eğitim alması, gibi etkenler göz önüne alındığında davacı anne ve davalı babanın ekonomik ve sosyal durumları ile orantılı olarak çocuğun ihtiyaçlarının giderilmesine katkıda bulunması gerektiği, bu durumda tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı yanında bulunan müşterek çocuk yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği...” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, aylık 300 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, boşanma sonucunda velayeti davacıya verilen müşterek çocuk için iştirak nafakası istemine ilişkindir.Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/273 E. 2010/303 K. sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş, bu davada davalı baba tarafından yapılan toptan ödeme nedeniyle anne; müşterek çocuk için nafaka talep etmediğini beyan ettiğinden iştirak nafakasına hükmedilmemiştir.Kural olarak iştirak nafakası, velayete ilişkin kararın kesinleşmesi ile hüküm ifade eder. Bu kural nedeniyle; boşanma sırasında henüz tahakkuk etmemiş olan iştirak nafakasından vazgeçilmiş olması; müşterek çocuğun hakkı olan nafakanın sonradan dava ile istenilmesine engel değildir.Öte yandan, TMK. nun 330/2 maddesinde de “Nafaka her ay peşin olarak ödenir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde hükmü ile iştirak nafakasının irat biçiminde ödeneceği düzenlenmiştir. Gerçekten de fiziksel ve zihinsel gelişimi devam etmekte olan küçüğün ihtiyaçları buna paralel olarak sürekli olarak artmakta ve her an değişkenlik arz edebilmektedir. Bu durum nafakanın değişen şartlara göre artırılabilmesine olanak veren irat biçiminde ödemeyi de zorunlu kılmaktadır.Aynı kanunun 330/1. maddesine göre; nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Bu olgu ve yukarıda açıklanan diğer hukuki olgular birlikte değerlendirildiğinde; boşanma sırasında müşterek çocuk için toptan ödeme yapılmış olması davalı babayı iştirak nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Esasen bu husus, mahkemenin de kabulündedir.Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde boşanma sırasında yapılan toptan ödeme dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4).Somut olayda; davalının yapmış olduğu toptan ödeme ve ödemenin yapıldığı tarih ile dava tarihi arasında geçen süre gözetildiğinde, müşterek çocuk lehine hükmedilen nafaka fazladır. Buna göre mahkemece yapılacak iş; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile davalının gelir durumu arasında, davacı annenin yapacağı katkı ve yapılan toptan ödeme de gözetilerek bir denge kurulması ve ulaşılacak sonuç uyarınca (hakkaniyete uygun) bir nafaka takdir edilmesi olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.