MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/10/2011NUMARASI : 2009/442-2011/3783Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalıların büyük baş hayvan alıp, besiye çekilerek, kurban bayramında satmak ve kârını paylaşmak amacıyla 01.03.2009 tarihinde adi ortaklık kurduklarını, bu amaçla Kars’tan 12.03.2009 tarihinde 35.000 TL’ye 28 adet büyükbaş hayvan satın aldıklarını, bunun 15.000 TL’sini davacının ödediğini, hayvanların satılmasına rağmen 13.03.2009–01.10.2009 tarihleri arasında besi masrafı ve elde edilen kâr payı toplamı 43.103 TL’nin davalılar tarafından ödenmediğini belirterek, 43.103 TL alacağın davalılardan tahsilini talep etmiştir.Davalılar vekili cevabında, davacı ile davalıların 01.03.2009 tarihinde kurban bayramında satmak amacıyla büyükbaş satın almak için sözlü anlaşmaya göre hayvan alım-satımı yapıldığını, davacının hissesine düşen miktarın bir kısmını bayramdan önce ödediklerini, bakiye kısım için 17.500 TL’lik senet tanzim ettiklerini, senet bedelini bayramda elden ödeyip, senedi alıp yırttıklarını, davacıya toplam 33.000 TL’nin ödendiğini, borçlarının kalmadığını beyan etmiştir. Mahkemece; davalıların beyanının ikrar sayılamayacağını, davacının yemin teklifinden sonra yeminden dönmenin kabul edilemeyeceğinden bahisle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dosya kapsamından, davacı ile davalıların ortak olarak büyükbaş hayvan alıp, kurban bayramına kadar birlikte besleyip, bayramda satmak ve kârını paylaşmak amacıyla 01.03.2009 tarihinde “sözlü” olarak adi ortaklık kurdukları ve adi ortaklık gereğince büyükbaş hayvanların besiye çekilerek satıldığı ve adi ortaklığın sona erdiği anlaşılmaktadır.Davada, 6098 sayılı TBK.nun 620. vd. (818 sayılı BK.nun 520. vd.) maddeleri gereğince, büyükbaş hayvan besleyip, satılması ve elde edilen karın paylaşılması konusunda sözlü anlaşma gereğince kurulan adi ortaklıktan kaynaklanan alacak talep edilmektedir.Taraflar arasında düzenlenen 01.03.2009 tarihli “sözlü” adi ortaklık anlaşmasının yapılmasına ve sözleşme gereğince adi ortaklığın amacının gerçekleşmesine yönelik bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Uyuşmazlık, adi ortaklık sözleşmesi gereğince davacıya ödemenin yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.TMK.nun 6.maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”HMK.nun 187. (HMK.nun 238.) maddesinde “İspatın konusu, tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz” hükmü getirilmiştir.HMK.nun 190.maddesinde ise “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” denilmektedir.Bu durumda, davada ispat yükü, borç ilişkisini kabul etmekle birlikte ödeme iddiasında bulunan davalı tarafa düşmektedir. Davacının, ödenmediğini ispat etmesi söz konusu değildir. Davacı, ispat yükü kendisinde olmadığı halde HMK.nun 227.maddesi gereğince davalı tarafa yemin teklifinde bulunması usulsüz olup, davacı açısından bağlayıcı değildir.O halde, mahkemece; ödeme iddiasında bulunan davalılardan delillerini ibraz etmesi için mehil verilerek oluşacak sonuca göre, hüküm kurulması gerekirken, ispat külfetinin ters çevrilerek, davacıya yüklenmesi ve davacının yemin teklifinden vazgeçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.