Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5992 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4165 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE ... (AİLE) MAHKEMESİTaraflar arasında görülen altın alacağı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalının evli olup, aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarının, davalı eş tarafından ev alınacağı sırada bozdurulduğunu beyan ederek, bu ziynetlerinin değerlerinin tespiti ile davalıdan bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında, ev alınırken ....500 TL.’lik altın bozdurduğunu, düğün masraflarını karşılamak için ... adet bilezik bozdurduğunu, diğerleri hakkında bilgisi olmadığını, düğünde takılan setin ise, davacıda kaldığını beyan etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.Dava konusu uyuşmazlık, eşler arasındaki düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesi talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; Türk Medeni Kanunu’nun ....maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek ... İçtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.Somut olayda, davacı kadın, altınların ev alımı sırasında koca tarafından bozdurulduğunu ileri sürmektedir. Yargılama sırasında dinlenilen davacı tanıkları ise beyanlarında, dava konusu ziynetlerin davacı tarafından saklanması için kayınvalidesine verildiğini, sonradan da ev alımı için bozdurulduğunu ifade etmişlerse de, hem bu tanıklar davacının babası ve kardeşi olup, yakın akrabalık ilişkileri nedeni ile, beyanlarının taraflı olabileceği, hem de olaya ilişkin bilgilerinin duyuma dayalı olması nedeni ile hükme esas alınması doğru görülmemiştir. .Bununla birlikte davacı, dava dilekçesinde “her türlü yasal delil” diyerek yemin deliline de dayanmış olması karşısında, davalının bozdurduğunu kabul ettiği bölüm dışındaki altınların, davalı koca tarafından bozdurulduğu hususunda davacıya, davalı tarafa yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak yaptırılacak yeminin sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.