Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5983 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4048 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2012/343-2013/645Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, H. G..'in Emekli Sandığından emekli aylığı almakta iken SSK'dan da aylık bağlanması nedeniyle ödemenin kesildiği, 01.12.1992-30.11.2002 arası 9 412,17 TL yersiz ödeme yapıldığı, 07.08.2005 tarihinde vefat ettiği ileri sürülerek davalı mirasçılarından tahsili talep ve dava edilmiştir.Davalılar, açılan davanın zamanaşımı ve esastan reddini savunmuştur. Mahkemenin, mirasçılardan tahsilinin istenemeyeceğine ilişkin hükmü, Dairemizin14.02.2012 tarih ve 2011/20880-3328 sayılı ilâmı ile; 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 121/4. maddesi hükmüne göre mirasçıları adına borç kaydedilebileceği gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece, bozma ilamına uyularak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucuna göre 8706,53 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizleri ile tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'nun 121/2. maddesine dayalı olarak çıkartılan yönetmelikte; "madde 6-Yanlış beyanda bulunmak veya gerçeğe aykırı belge ibraz etmek suretiyle T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün yanlış işlem ve ödeme yapmasını sebebiyet verenler adına 5. madde hükmüne göre çıkarılan borç ile bu borca ödeme tarihi ile tahsil tarihi arasında geçen süre için hesaplanacak kanuni faiz olmak üzere toplam borç; .....tahsil edilir." şeklinde düzenlenmiş bulunmaktadır.Somut olayda; davalının, davacı idareyi yanlış işlem ve ödeme yapmasına sebebiyet verecek bir davranışı (yanlış beyanda bulunması veya gerçeğe aykırı belge ibraz etmesi) söz konusu değildir. O halde, borcun yönetmeliğin 4. maddesi hükmü gereğince "faizsiz" olarak hesaplanması gerekmektedir. Borcun tahakkuk ettirilmesinden sonra uygulanacak faiz ise; sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre (gecikme) temerrüd faizidir.Nedensiz zenginleşme nedeniyle gecikme faizi yürümesi için, borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir.Mahkemece, davacı idarenin; davalıya, dava konusu borcun ödenmesine ilişkin ihtarının tebliğ tarihinden itibaren faiz hesabının yapılması gerekirken; ödeme tarihlerinden faiz hesabı yapılmış olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.