MAHKEMESİ : KARAMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/10/2014NUMARASI : 2013/444-2014/744Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin sağlık müdürlüğü, bağlı birimler ve Hastanelerin elektrik sayaçlarına daha pahalı olan ticarethane abone grubu üzerinden faturalandırma işlemi yaptığını, yanlış tarife uyguladığını, elektrik tüketim vergilerini yersiz tahakkuk ettirdiğini belirterek, fazla ödenen 137.011,00 TL ödeme tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarife değişikliği itirazında bulunulmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştirMahkemece, abonenin resmi sağlık kuruluşu olduğunu bilen elektrik idaresinin, tüketime ilişkin faturaları ilgili tarifeye göre düzenlemesi gerektiği, dağıtım şirketinin aboneliği olması gereken abone grubuna dahil etmemesinin kendi kusuru olduğu, hiç kimsenin de kendi kusurundan hak elde edemeyeceği, 01/09/2014 günlü bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davacının 137.011,00 TL tutarında fazla ödeme yaptığı, davalının, 22/07/2011 tarihli yazı ile davacının geri ödeme isteklerini kabul etmediği en geç bu tarih itibariyle temerrüt durumuna düştüğü, bu nedenle faize de bu tarih itibarıy le hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile 137.011,00 TL kurum alacağının 22/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz talepleri yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.Sebepsiz zenginleşme nedeniyle, temerrüt faizi yürütülmesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur.Somut dosyada, davacı, sağlık müdürlüğü, bağlı birimler ve Hastanelerin elektrik sayaçlarına daha pahalı olan ticarethane abone grubu üzerinden faturalandırma işlemi yapıldığı belirtilerek, söz konusu birimler için fazla ödenen miktarlar ayrı ayrı tarihler itibariyle davalı tarafa yazılan dilekçeler ile talep edilmiştir. O halde, somut olayda; davacı tarafından davalı tarafa geri ödeme isteklerini belirten ayrı ayrı tarihlerde yazılan her bir yazının davalıya tebliğ edilip edilmediği, söz konusu yazılarda mehil bulunup bulunmadığı dikkate alınarak, her bir talep için Borçlar Kanununun 101.(6098 sayılı TBK 117/1) maddesi anlamında davalının temerrüdü değerlendirilerek, temerrüt tarihinden itibaren faiz yönünden karar verilmesi gerekirken, tek bir yazıya istinaden 22/07/2011 tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.