Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5952 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20774 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7.AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 13/09/2013NUMARASI : 2013/241-2013/558Taraflar arasında görülen iştirak nafakası talebi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde ortak çocuğun otizm hastası olduğunu, bakımının masraflı olduğunu, davalı babanın ekonomik durumunun iyi olduğunu belirterek aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davalının aylık 800,00 TL iştirak nafakası ödeyebileceğini belirtmiştir.Mahkemece aylık 900,00 TL iştirak nafakası takdir edilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir.Türk Medeni Kanunu'nun 182/2.maddesi ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen anne babanın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün geliri gözönünde bulundurulmalıdır. Diğer taraftan nafaka takdirinde velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 28/02/2001 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları; 31/08/1999 doğumlu ortak çocuk Gizem'in velayetinin anneye verildiği, davalı babanın inşaat mühendisi olduğu halen çalıştığı; aylık kazancının 4.500,00 TL olduğu, 1.700.00 TL de emekli maaşı aldığı, yeniden evlendiği, kendi evinde kaldığı, aracının olduğu, davacı annenin ise 1.000,00 TL emekli maaşı aldığı, kendi evinde kaldığı, aracının olduğu, dosyaya sunulan sağlık kurulu raporundan çocukta ağır derecede mental retardasyon ve %90 tüm vücut fonksiyon kaybı bulunduğu, çocuğun ücretli rehabilitasyon merkezine devam ettiği, bakıcı tutulmuş olduğu anlaşılmaktadır.Bu bilgiler ışığında tarafların gerçekleşen sosyal ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına, özellikle çocuğun yaşına, sağlık durumunun özelliğine, bakım ve tedavi masraflarına, ihtiyaç durumuna göre takdir edilen iştirak nafakası miktarı az bulunmuş, bu husus hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.O halde mahkemece yapılacak iş; çocuğun yaşı, sağlık durumu, ihtiyaçları, davacı anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek ve TMK'nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak daha uygun bir iştirak nafakasına hükmetmek olmalıdır.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.