Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5948 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8038 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; düzenlenen mehir senedindeki eşyaların davacıya teslim edilmediğini, davalının 5.000.00.- TL de mehri müeccel borcu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, mehir senedindeki eşyaların aynen; olmaz ise, bedeli olan 22.900.00.- TL nin, 22 ayar 200 gr altının aynen; olmaz ise, bedeli olan 20.460.00.- TL nin ve 5.000.00.- TL nin dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 200 gr altın karşılığı 19.926,00 TL altının aynen veya bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dava konusu yapılan ve keşif mahallinde bulunan senetli eşyalar;1-Mobilya takımıa)Yatak odası takımı 1 Takım 1.300,00 TL b)Yemek odası takımı 1 Takım 1.500,00 TL 2-Buzdolabı (Arçelik 2 kapılı)1 adet 1.200,00 TL 3-Çamaşır Makinesi (Arçelik)1 adet 700,00 TL 4-Fırın 1 adet 650,00 TL 5-Bulaşık makinesi 1 adet 700,00 TL6-Halı 2 adet 1.000,00 TLOlan eşyaların aynen veya bedeli olan 7.050,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,Dava konusu yapılan ve keşif mahallinde bulunmayan eşyalar;1-Plazma TV (Arçelik) 1 adet 700,00 TL 2-Mutfak takımı 1 adet 550,00 TL 3-Halı 4 adet 2.000,00 TL4-Giyim eşyası 15 adet 2.250,00 TL 5-Vitrin içi cam eşyası 30 parça 600,00 TLOlan eşyaların bedeli olan 6.100,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir....nun 266 ve devamı maddeleri gereğince; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Ancak, bilirkişi seçimi yapılırken düşüncesine başvurulacak kişi veya kişilerin özel ve teknik bilgilerinin yeterli olup olmadığı üzerinde durulması gerekir.Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.Somut olayda; mahkemece, keşif yapılmış, keşfe katılan yazı işleri müdürü bilirkişi raporunu sunmuş, taraf vekilleri bu bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Dosya üzerinden inceleme yapan ve uzmanlık alanı yazılmayan bilirkişi ise, raporunu hazırlamış ve bu rapora da davalı vekili itiraz etmiştir.Mahkemece benimsenerek hükme dayanak alınan önceki bilirkişi raporu ile daha sonra alınan bilirkişi raporunun çeliştiği, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşıldığı gibi; hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi yazı işleri müdürü olduğundan, uyuşmazlığın doğru olarak tespiti ve çözümlenmesi için gerekli uzmanlığa sahip de değildir. Sonraki bilirkişinin ise uzmanlık alanı belli değildir ,açık kimlik bilgileri bulunmamaktadır; bilirkişi olarak atanmasının HMK .271 . maddesine uygun olup olmadığı da denetlenememektedir.Bu durumda, mahkemece; önceki bilirkişiler dışında konunun uzmanı olan bir bilirkişiye, alınan iki rapordaki çelişkileri de giderecek, itirazları karşılayacak biçimde rapor hazırlatılarak; varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; birbiriyle çelişen raporlardan ilkine (uzman olmayan bilirkişi tarafından hazırlanan rapor) dayanılarak, raporlar arasındaki çelişki de giderilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm oluşturulması usul ve yasaya aykırı görülmüş; bu husus bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.