Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5930 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21351 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KIZILTEPE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/05/2013NUMARASI : 2012/1098-2013/716 Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde davacı hakkında kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, davacının köyde tarlasının ve su kuyusunun bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık, davacının tarla ve sulama kuyusu ile ilgisinin olmadığını, sahibinin Murat Tarı olduğunu bildirmişler, keşfe katılan elektrik mühendisi bilirkişi de hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda tarımsal sulama tesisinin davacıya ait olmadığını belirtmiştir. Somut olayda, davalı kurum görevlilerince davacının kaçak elektrik kullandığı belirtilerek tutanak tanzim edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği taşınmazda davacının tarımsal sulama yapıp yapmadığı araştırılmadığı gibi tutanak mümzileri de dinlenmemişlerdir. Mahkemece kaçak elektrik tutanağına konu taşınmazın tapu kaydı tapu sicil müdürlüğünden celbedilerek taşınmazın davacı adına kayıtlı olup olmadığı araştırılmalı, tutanak düzenlenen taşınmazda davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunuyor ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığı ilgili ilçe tarım müdürlüğü, muhtarlık ve diğer kurumlardan sorularak saptanmalı, kaçak elektrik kullanma fiilinin kim tarafından işlendiği tutanak mümzileri dinlenerek ve zabıta araştırması yapılarak şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.