Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5920 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20566 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANKARA 4.TÜKETİCİ MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2013NUMARASI : 2012/2594-2013/2889 Taraflar arasında görülen kanal katılım ve şebeke bedelinin iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin Ankara İli .. İlçesi .. 29086 ada 1 Parsel C2-61 Nolu bağımsız bölüm halindeki mesken için davalı idare nezdinde su akışının sağlanması amacı ile ferdi su abonesi olmak istediğini, bu aşamada davalı idare ASKİ görevlileri tarafından müvekkkilden toplam 2.850,48 TL istendiğini, müvekkilinin abone olmak için bu bedeli ödediğini, dava konusu binanın iskanı alınırken iş bu bedellerin ödendiğini, istenen bedelin yerinde olmadığını belirterek, 2.850,48 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Belediye Gelirleri Kanunu'nun 87. ve 88.maddeleri ve ASKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 39. maddesi gereğince davacının kanal katılım payı ödemesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne, 2.764,25 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla talebin ( talep 2.850,48-2.764,25=86,23 TL ) reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporu, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Zira, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesinde; "Su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payları: KP=(LXT)/2XN Formülüne göre hesaplanan değerdir. Bu değer gayrimenkulün vergi değerinin %2'sini geçemez." denilmektedir. Yine formülde "Adil bir katılımın sağlanmasına yönelik katsayının": N ile ifade edildiği, "Gayrimenkulün toplam inşaat alanının": S ile ifade edildiği, N'nin ise S/1000 olduğu (N=S/1000) olduğu" belirtilmiş bulunmaktadır. Bilirkişi raporunu hazırlarken, formülde ifade edilen birim değerleri tek tek ele alıp, uygulamak zorundadır. Hükme esas alınan raporda, bilirkişinin; (N=S/1000) yerine, daire arsapayı oranını uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle, rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde mahkemece, kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri dikkate alınarak; yeniden alınacak bilirkişi raporundan sonra; oluşacak sonuç dairesinde bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.