Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5917 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4549 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde; evine aldığı elektrikli şofbeni harici hat ile kaçak olarak bağladığını, 10/12/2004 ile 13/01/2005 tarihleri arasında kaçak kullandığı, ceza dosyasında yer alan bilirkişi raporunda kaçak borcunun 90.23 TL olarak hesaplandığını, 5.809,32 TL elektrik faturası düzenlendiğini belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.... 3.Tüketici Mahkemesinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, 1. maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanunun 3. maddesinde ise “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, Tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda da tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı Yasayla değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu, davacının mesken abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasa'nın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Mahkeme anılan ilkeler benimsenerek görevsizlik kararı verilerek dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmesi gerekir iken, esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.