MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı ... vekili ve davalı ......... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı dava dilekçesinde; müvekkiline ait aracın kaza sonucu arızalandığını; aracın önce ............. .............'e, ardından ............ .............'e tamir ettirildiğini, davalıların servis hizmetlerini hatalı yapmalarından dolayı müvekkilinin aracının yeniden arızalandığını, bu nedenle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını iddia ederek; müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için ....500,00 TL maddi; 500,00 TL manevi olmak üzere toplam ....000,00 TL tazminatın müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı ... ............. şirketi vekili cevap dilekçesinde; davaya konu araçta üretimden kaynaklanan bir sorun bulunmadığını, bu nedenle davacının müvekkili şirkete husumet yöneltemeyeceğini; ticari satışlarda ayıp iddiası nedeniyle açılacak davanın malın tesliminden itibaren ... aylık zamanaşımı süresi içinde açılması gerektiğini; davacının aracı ....06.2006 tarihinde satın aldığını, eldeki davanın ise 08.....2010 tarihinde açıldığını, davanın açıldığı tarih itibariyle ... aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca ... yıl/100.000 km'lik standart garanti uygulama süresinin de sona erdiğini, müvekkili şirketin davacıya manevi tazminat ödemekle yükümlü tutulmasını gerektirecek kusurlu bir hizmetinin bulunmadığı belirterek davanın tümüyle reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.Mahkemece; ....000,00 TL maddi; 500,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı ... ............. vekili ile davalı ........... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; araç tamirinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıya ait ticari aracın 07.07.2010 günü meydana gelen kaza sonucu arızalandığı; davalı ............. ............. tarafından aracın radyatör gergi kolu, komple radyatör, silindir kapak contası, kayış ve egzost manifold contasının değiştirildiği, boya, mekanik ve elektrik işlemlerinin yapıldığı ve aracın ....07.2010 günü davacıya teslim edildiği; ...'dan ...'a gitmek üzere yola çıkan aracın yolda su kaynattığı; bunun üzerine 09.08.2010 günü ...'ta bulunan yetkili servis davalı ........... (............) şirketine götürüldüğü, 09.08.2010 tarihli fatura içeriğinden burada taşma kabı kapağının değiştirildiği, yeniden yola çıkan aracın ...'ye varınca tekrar arızalandığı ve dava dışı servis tarafından tamir edildiği; 27.08.2010 tarihli dava dışı servis tarafından tanzim edilen fatura içeriğinden; aracın debriyaj silindiri, ana yatak std, krank ana yatak, eksantrik zincir gergisi, yağ filitresi, alternatör kayışı, egzost supapı, motor tapası, piston, piston pimi, radyatör hortumu gibi parçaları değiştirilerek motorun revizyon edildiği, eldeki dava ile dava dışı servise ödenen tamir masraflarının, arızalar nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının, tamir sırasında ticari işlerin yapılmasının geciktiği gerekçesi ile kazanç kaybının maddi zarar kapsamında talep edildiği, ayrıca manevi tazminat isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı taraf, yetkili servislerin hatalı tamir yaptıkları iddiasındadır. Uyuşmazlık; davacı ile tamir hizmetini sunan yetkili servisler arasındaki istisna akdinden kaynaklanmakta olup, davacı ile davalı ... ............. arasında istisna akdi kurulmuş değildir. Ford ............. dava konusu ilişkinin tarafı değildir. O halde mahkemece; davalı ... ............. yönünden davanın husumetten reddi gerekirken, davalı ... ............. yönünden de sorumluluk doğacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Diğer taraftan; manevi zarar, bir kişinin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet, ticari itibar gibi değerler, kişilik değerlerini oluşturur. Bu değerlere saldırı, objektif eksilmeyi ifade eder. Manevi zararın tazmin edilebilmesi için objektif unsur yanında bir de sübjektif unsurun gerçekleşmesi gerekir. Sübjektif unsur ise, zarar görenin söz konusu ihlal sonucu kişiliğinde, manevi varlığında objektif olarak meydana gelen bu eksilmeyi yaşaması, duyması, onu hissetmesi, bunun sonunda da acı, elem, ızdırap duymasıdır. Sübjektif unsur yoksa manevi zarar da yoktur. Somut olayda ayıplı hizmet ifası, davacının hayat, vücut bütünlüğü, sağlık, özgürlük, isim, resim, şeref, haysiyet gibi değerlerinde bir ihlale yol açmamıştır. O halde mahkemece; manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yanılgılı gerekçelerle talebinin kabulü, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.Yine; dava konusu araca dair birden fazla tamir olduğu halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda; her bir davalının tamir kapsamının ve sorumluluğunun ayrı ayrı değerlendirilmediği ve .... tamirin .... tamiri yapan servisin sorumluluğuna dair illiyet bağını kesip kesmediğinin araştırılmadığı, mahkemece de bu ayrıma gidilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, her bir davalının tamir kapsamı ve sorumlu oldukları miktarı belirtir ve illiyet bağını sorgular şekilde denetime elverişli rapor alınarak, sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; manevi tazminata dair talebi reddetmek; davalı ... ............. yönünden davayı husumetten reddetmek; bilirkişiden her bir tamirin kapsamını ayrı ayrı değerlendiren, .... tamirin .... tamirdeki sorumluğa dair illiyet bağını kesip kesmediğine dair rapor alarak sonucu dairesinde hüküm kurmak olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.