Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5864 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4151 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı ...'ın evli olduğunu, davalının kusurlu davranışları nedeniyle müvekkilinin müşterek konutu terk etmek zorunda kaldığını, müvekkilinin evliliği nedeniyle bir mehir senedi düzenlendiğini, bu senedin davalı eş ve diğer davalı kayınpederi tarafından imzalandığını belirterek senette yazılı eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, altınların sağlık nedeniyle harcandığını, ev eşyalarını teslime hazır olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın reddine, ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne, davalı ...'dan aynen veya bedelinin tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresinde, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.1086 sayılı HUMK’nun 290’ıncı ve bunun karşılığı olarak düzenlenen 6100 sayılı HMK.’nun 201.maddesi hükmüne göre senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin tanıkla ispatı mümkün olmayıp ancak aynı kuvvette bir belge ile kanıtlanması gerekir.Olayımızda davacı, tarihsiz çeyiz senedine dayanmıştır. Senet içeriğinde davalıların senette yazılı eşyaları teslim aldıkları, talep vukuunda mevcut olanları aynen, olmayanları ise nakden ödemeyi kabul ettikleri belirtilmiştir. Senet, davalı ... tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmıştır.Anılan yasal düzenlemelerin sonucu olarak ev eşyalarının olduğu kadar senette yazılı ziynet eşyalarının da davacıya iade edildiğinin davalılar tarafından kanıtlanması zorunludur.Borçlar Kanunu'nun 487.maddesinde; "Kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhte etmiş ise alacaklı asıl borçluya münacaat... etmeden evvel kefil aleyhine takibat icra edebilir." hükmü yer almaktadır. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 586/.... Maddesi)O halde, mahkemece; davacıya iade edildiği ispat edilemeyen ziynet ve eşyaları yönünden mehir senedini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalayan .....'nin de sorumlu olduğu gözetilerek bu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.